TÜRK TARİHİNDE KULLANILAN ALFABELER, NEDENLERİ VE SONUÇLARI
Kültür Sanat

TÜRK TARİHİNDE KULLANILAN ALFABELER, NEDENLERİ VE SONUÇLARI

TÜRK TARİHİNDE KULLANILAN ALFABELER, NEDENLERİ VE SONUÇLARI:

Kullanılan alfabe, kullanılan dil kadar önemlidir. Başka bir ulusun alfabesine geçiş, dile-öze ve kültüre de etki eder. Türklerin, ilk alfabesi olan Göktürk alfabesini sürdürmek-geliştirmek yerine Arap alfabesine geçişi, dilinde ve özünde bir kırılma noktası olmuştur. O tarihten sonra, dilde ve kültürde de Araplaşma gelişmiş, yayıldıkları bölgelere de bu etki taşınmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Arap harflerinden Latin harflerine geçiş; sadece Atatürk’ün kararı değildi. Osmanlı son dönemlerinde de talep edilen bu yaklaşım, 1926 Bakü 1. Türkoloji kurultayı’nda Türk devletlerince alınan ortak karara dayanır.

Sırasıyla Türklerin Kullandıkları Alfabeler ve Özellikleri:
Göktürk Alfabesi: Türklerin tarihte kullandığı ilk alfabedir. Göktürk Alfabesi ve Orhun Alfabesi olarak da isimlendirilmektedir. Bu yazı örnekleri MS 8. yüzyılın başlarından kalma en eski Türk alfabesidir. Klasik Türk damgalarından oluştuğu söylenmektedir. Göktürk Alfabesi 38 harften meydana gelmektedir. Bu otuz sekiz harfin 26’sı sessiz, 4’ü sesli ve 8’i de bileşik harftir. Harfler sağdan başlayarak sola doğru yazılır. Yazılan kelimeleri ayırt edebilmek içinse kelimeler arasına iki nokta konulur. Köktürk Alfabesiyle yazılmış en eski yazı Orhun Yazıtlarıdır.

Uygur Alfabesi: Uygur Türklerinin kullandığı bir alfabedir. Uygur Alfabesi 18 harften meydana gelmektedir. Yazı yazılırken sağdan başlayarak sola doğru yazılır. Eski Soğd yazısından oluşmuştur. Soğdlu misyonerler sayesinde Uygur Türkleri öğrenmiştir. Ancak harf sayısının az oluşundan dolayı yazı kültürünün gelişmesinin engellendiği düşünülmüştür.

Arap Alfabesi: Kökeni Fenikelilerdir. Türklerin İslamiyet’i kabul etmesiyle (ettirilmesiyle B.N.)beraber kullanılan bir alfabedir. Karahanlılar bu alfabeyi tarihte ilk kullanan Türk Devleti olmuştur. 28 harften meydana gelmektedir. Fakat Türkçe’nin ses niteliklerine uydun duruma getirmek için birtakım eklemeler yapılmış ve 31-36 harf kullanılmıştır. Diğer alfabelerde olduğu gibi Arap Alfabesinde de sağdan sola doğru yazılır. Arap harflerine geçiş ile, Arapça (ve kısmen Farsça) dili ve çoğu arap inançlarına-dinine dair bir çok kelime de Türkçeye girmiş ve adeta Araplara bir kültür hizmeti gibi Türklerin yayıldığı coğrafyalara yayılmıştır.


Kiril Alfabesi: Kiril Alfabesi, Bilhassa Sovyetler Birliği zamanında kullanılmıştır. Sovyetler Birliği kendisine bağlı Türklere, başta kendisi olmak üzere Slavların kullandığı alfabe olan Kiril Alfabesini kullanmayı zorunlu kılmıştır. 1991 senesinde Sovyetler Birliği yıkılınca, bazı ülkeler Latin Alfabesine geçmiştir. En son Kazakistan 2018 senesinde Kiril Alfabesi yerine Latin harflerinden uyarlama Kazak Alfabesine geçmiştir. Bu alfabe 38 harften meydana gelmektedir. Fakat Kiril Alfabesi diğer alfabelerin tersine soldan sağa doğru yazılmaktadır.

Latin Alfabesi: Kökeni Fenikelilerdir. Alfabeyi ilk defa oluşturan bu medeniyet, diğer devletleri de etkilemiştir. Çünkü Yunan uygarlığı bu alfabeyi almış ve geliştirmiştir. Fakat günümüzde kullanılan modern Latin alfabesinin mucidi Roma medeniyeti olarak kabul edilir. Latin Alfabesini Türk devletleri arasında ilk Azeri Türkleri kullanmıştır. Türkiye ise 1 Kasım 1928 Harf Devrimiyle beraber Arap Alfabesinden Latin Alfabesine geçmiştir. Latin Alfabesi 29 harften meydana gelmektedir ve bu alfabenin 21’i ünsüz, 8’i ünlü harftir.

Arap elifbasından Latin Alfabesine geçiş süreci:
Osmanlıda, Tanzimat’tan Meşrutiyet’e, Arapça alfabenin ıslahı ve/veya Latince Alfabeye geçiş Tartışmaları uzun yıllar sürmüştür. Dönemin aydınları, Osmanlıların eğitim-öğretimde Avrupa’dan geri kalması kullanılan Arapça harflerden ve/veya eğitim sisteminin yetersiz olmasından kaynaklandığını belirtmişlerdir. II. Meşrutiyet Dönemi’nde, Türk aydınları önceki dönemlere göre daha açık ve yaygın bir şekilde Latin harflerinin kabul edilmesi gerektiği görüşünü ifade etmişlerdir. Fakat, hükümet ve halk bu harf değişikliği meselesine sıcak bakmamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Arap harflerinden Latin harflerine geçiş; sadece Atatürk’ün kararı değildi. Osmanlı son dönemlerinde de talep edilen bu yaklaşım, 1926 Bakü 1. Türkoloji kurultayı’nda Türk devletlerince alınan ortak karara dayanır. Türkiye ile birlikte birçok Türk devleti Latin alfabesine geçmiştir. Mesela 1929’da kazaklar Latin alfabesine geçti ve 1940’a kadar bu alfabeyi kullandılar. Aynı şekilde Bakü kurultayından 1 yıl sonra 1927’de (yani bizden 1 yıl önce) Kırgızlar da latin alfabesini kabul ettiler. 1928’de Türkmenistan da latin alfabesine geçmiş Türk ülkelerinden biridir. 1929’da bir diğer Türk devleti olan Özbekler de Latin alfabesine geçmiştir. Atatürk’ün aklında harf devrimi yapma fikri vardı ancak bu Türk halkları olarak 1926’da ortak alınmış bir karardır ve o dönem gelişmiş ülkelerin tercih ettiği ve bilimin alfabesi de olma yolunda bir alfabe olduğu gibi bir çok nedenler tartışılarak alınmış bir karardır. Türkiye’nin Latin alfabesini kabulü ile, ekonomi, siyaset, bilim ve felsefeye dair batı kökenli kelime ve kavramlar da Türkçeye dahil olmaya başlamıştır.

Osmanlıca Eğitimi Alan Birinden: Arap Alfabesi Neden Türkçeye Uygun Değildir?
(amaterasuu’dan Alıntı) Basit, gösterişsiz ve tane tane bir anlatımla: Arap alfabesi neden Türkçeye uygun değildir, neden sadece Türkiye değil de bütün Türk devletleri Latin alfabesine geçmiştir? Açıklayalım. Türk dili ve edebiyatı alanındayım, 10 yıldan fazladır Osmanlıca yazıp çizerim, transkript yaparım. Latin harflerine geçiş Atatürk’ün aldığı en doğru kararlardan biridir. Hatta bu karar sadece Atatürk’ün kararı da değildir, Osmanlı alfabesinin revize edilmesi ta tanzimat döneminden itibaren tartışılmış bir konudur. Bu konu türk dili ve edebiyatı bölümlerinde tartışması bile yapılmayan bir konudur: Arap harfleri, Türkçenin fonetiğine uygun değildir. hatta bu yüzden eski lehçeleri okurken bugün dahi sesler tam olarak anlaşılamamaktadır. şunu da söylemekte fayda var: Osmanlıca doğal bir lehçe değildir; burada Eat, Çağatay, Harezm, Karahanlı, Göktürk, Kıpçak, Uygur gibi tarihi lehçelerden bahsediyorum.
Peki Arap harfleri neden Türkçe için uygun değil? Bunun 1. sebebi, Arap harflerinde Türkçenin seslerini karşılayacak harflerin bulunmamasıdır. Mesela o, ö, u, ü ayrımı yapabilecek sesli harfler yoktur. “v” harfini gösteren harf, tüm bu sesli harfleri göstermek için kullanılır. Yine “y” sesini gösteren harf aynı şekilde “ı, i” seslerini gösterir. Yani bir harf ayrımı yok.
İkinci temel neden, aralarda sesli harf kullanımı genel manada bulunmaz. Bu Arapçanın bükümlü dil olmasından kaynaklanan bir özelliktir. Mesela “selam” yazmak isterseniz “slam” yazarsınız. bu artık “selam” diye mi okunur, “salam” diye mi okunur orası okuyucunun yaratıcılığına kalmıştır. Peki Araplar neden okurken karıştırmaz? Çünkü Arapçada kalıplar vardır ve bu kalıplara göre okunur ancak Türkçe böyle kalıplı bir dil değildir, sondan eklemeli bir dildir.
Arapçada bir kelimenin kökünde 3 sessiz harf vardır, aynı şekilde akrabası olduğu için İbranice de böyledir ve kelime türetmek için bu 3 sessiz harf asli kalarak çeşitli kalıplar vasıtasıyla okunur. bu kalıplarla kelime türetilir, misal: “kitab, kütüb (kitaplar), katib (kitap yazan), ketebe (katipler), mektub, mekteb” gibi. bunların tamamı k-t-b köküne dayanır. ancak türkçe bu şekilde bir dil olmadığı için ve kalıpları olmadığı için her hecede nasıl okunduğu anlaşılamaz. bunun için sesli harflerin ara hecelerde de yazılması gerekir.
Şunu söylemekte fayda var: Arap alfabesi Türklerin tarihte kullandığı tek alfabe değildir. Göktürk ve Uygur alfabeleri de vardır, hatta codex cumanicus’a bakarsanız Kıpçak döneminde Latin alfabesi de kullanılmıştır. Göktürk ve Uygur alfabeleri yüzlerce yıl boyunca kullanılmıştır. Mesela Karahanlı döneminde Türkler Arap alfabesini kullanmaya başladı ancak Karahanlı’dan çok sonra, 15. yüzyılda dahi Uygur alfabesiyle eserler yazmışlar. Yani birini bırakıp ötekine geçmemişler, bu bir tarihsel süreçtir. Uzun yıllar arap alfabesi kullanılmış ancak bunu Arap alfabesinin eksiklerinden dolayı Türkçeye göre uydurmak zorunda kalmışlar. Misal Türkçeye has bir ses olan “ng” sesinin yazımı için yeni bir harf uydurmuşlar. Bunun dışında çeşitli yazım yöntemi geliştirmişler. Yani Arap alfabesi de kimilerinin gördüğü gibi kusursuz bir alfabe değildir, hatta en problemli alfabelerden biridir. Bugün hala birçok tarihi lehçenin fonetiği tam anlamıyla bilinememektedir.
Son olarak: 1926 Bakü Türkoloji kurultayı, Türk devletleriyle ortak yapılan ilk kurultaydır ve son olarak da kalmıştır. Bu kurultay, Türkçülük akımının fikir babası kabul edilen İsmail Gaspıralı’ya ithaf edilmiştir. İkinci kurultay ise Türkmenistan’da yapılacaktır ancak bu kurultaya Türkoloji’ye olan ilgilerinden dolayı Almanlar ve Ruslar da katılmışlardır ve Ruslar Türkmenistan’daki kurultayı manipüle edemeyeceği için karşı çıkmıştır. daha sonra da bu kurultaya katılan Türkologlara suikastler düzenlenmiştir ve devamı yapılamamıştır. Stalin’in baskısıyla Kiril alfabesine geçmişlerdir ancak birbirleriyle anlaşabilirliklerini düşürmek için farklı varyasyondaki Kiril alfabeleri öğretilmiştir.
Peki diğer Türk devletleri? Latin harflerine geçen ilk türk devleti 1919’da azerbaycan’dır (daha önce de Gagavuzlar tarafından kullanılıyordu). Türkiye’nin latin alfabesine geçişi 1926 Bakü 1. Türkoloji kurultayı’nda Türk devletlerince alınan ortak karara dayanır.
Türkiye ile birlikte birçok Türk devleti Latin alfabesine geçmiştir. Mesela 1929’da kazaklar Latin alfabesine geçti ve 1940’a kadar bu alfabeyi kullandılar. Aynı şekilde Bakü kurultayından 1 yıl sonra 1927’de (yani bizden 1 yıl önce) Kırgızlar da Latin alfabesini kabul ettiler. 1928’de Türkmenistan da latin alfabesine geçmiş Türk ülkelerinden biridir. 1929’da bir diğer Türk devleti olan Özbekler de Latin alfabesine geçmiştir.

Kısacası bu sadece Atatürk’ün kararı değildir, Atatürk’ün aklında harf devrimi yapma fikri vardı ancak bu Türk halkları olarak 1926’da ortak alınmış bir karardır. Bu karara onlarca yıl uymuş olsalar da, Sovyetler Birliği egemenliğindeki Türki devletler, devam ettirememiş ve Kiril alfabesine geçmişlerdir. Bugün ise basta Azerbaycan ve Kazakistan olmak üzere Türk devletleri yeniden latin alfabesine geçmiş durumda veya geçiş aşamasındalar.

turkbirligi.com.tr Kurucusu

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir