Türk İstihbarat Ağı Ve İstihbarat Savaşları

Kürşat bey İngilizler istihbarat alanında ki ustalıkları ile ince siyaset yaparak varlıklarını sürdürür. Akıllı ülkelerin performansı bu görünmez, ortalıkta pek konuşulmayan gizli güçler savaşının mağduru olmayan bir Türkiye modeli ile kucaklaşmaya başladık. Oyun kurucularının elinde emtia, malzeme olmanın ötesine geçebilen var olma şavaşını verecektir.
Son yıllarda Türkiye inanılmaz adımlar attı. Ve bunu halk yeni yeni anlamaya başladı. Abd nin iki dudağı arasında savunma sanayisinde vida almayı bile soran, devşirme komutanlarını sık sık misafir eden, her bakanlıkta bilgi enformasyon ağı kuran ABD den kurtulma ile gerçek vatansever insanlarımızın zekası ortaya çıktı. Ne kadar şükretsek azdır.

Kartel markaların her ülkede kurduğu ekonomik zincir şirketlerine rağmen yerli zenginlerimizin söz sahibi olmalarını beklerken, bu gecikmeyi devletimizin kapatmasından başka çare yok. Şer güç aileleri her tüketim alanını doldurmuşlar ve borç verirlerken ayağa kalkmaya çalışan ülkeleri neredeyse mevzuatlar ile yok etmeye çalışmaları da beklenen sonuç. Her şeye rağmen halkın gözünü açacak, Çin ile rekabet edecek üretici halk pozisyonunu Türk Devleti planlamak zorunda. Yılların Tarım bakanlığı bürokratları halk nezdinde aydınlatıcı, heyecan verici, peşinden sürükleyici bir etkisi kalmadı. Çoğu çiftçi borçlu, sürekli borç erteleme sarmalındalar. Kalkınma ajansları da çok zayıf bir finansmanla proje çağrılarına çıkıyor.
Çalışma hayatımda bu ajansları inceledim, büyük değişim başlatacak projeleri beğenseler bile bir tek proje ile sezonu kapatmak istemiyorlar. Hatta iki bölge ajansı birlikte finansör olun, bu iş çok hayati deseniz bile yapmak istemiyorlar.

Kobiler küçük destekle iş kuranlara destek oluyorlar. Bu da dostlar alışverişte görsünler hesabına geliyor. Bu işyerlerinin çoğu ilk beş yılda yüzde 95 i kapanıyor. Sosyal güvenlik icra servisleri bu işverenlerin son durağı oluyor. İşveren primlerini tahsil eden SGK nın bünyesinde zor duruma düşen işverenleri yaşatma adına ciddi bir çalışma metodunu da yine bu kurum geliştirebilir. Tipik kamu bürokrasisinden, özel şirket anlayışını, bu kurum bir zamanlar başarı ile uyguladı ve “değişimi başlat dönüşüme ortak ol” vizyonunu eskitti. Şimdi “SGK bu ülkenin kalkınma vizyonun lokomotifidir” vizyonuna dönüştüğü anda hem ülkesine hemde Türk birliğini de planlarına dahil ederek, büyük bir sıçrama hareketi başlatabilir. Ekonomik güçten sonra uzun bacaklı istihbarat ülke işbirliklerine gerek bile kalmaz, dünyaya yepyeni iyilik umutları taşıyan, ister Müslüman ister ataist hakça bir düzen içinde insanların yaşam haklarına müdahil olan, güneşi karartan, virüsleri gökyüzünden pompalamayı bile düşünecek kadar insandan nefret eden şeytanlar yok edilebilinir.

Eskilerimizden hep duyardık, son fitneci bir ağacın altına sığınacak (incir ağacı olabilir) ve o ağaç bile haber verecek, o zalim burada, öldürün. Bitkinin de yaşam hakkına göz diktiklerinden insanla işbirliği yapması da son derece doğal.

Bütün bir Türkiye’yi ağ gibi saran SGK, tüm vatandaşların hayat bağıdır ve vizyonist müdahaleler ile bu can damarı dünyaya ışık olabilir.

Yazar: Nurten Canbasoğlu