-
Türk Birliğine Giderken Tehditler
Türk dünyası bir araya gelmeye başladı. Bu birliğin en büyük tehdit i şer firavunlarıdır. Malum ailelerin gözü artık para, pulda değil, insanlığın kendilerine (şeytana dolaylı olarak) tapmalarını sağlamaktır. Aklını, beynini, mideni, gücünü ben yönetirim, kısacası kölemsin demek istiyor.Akıl oyunları filmlerini izleyenler bilir, en son sağlıkta akıl oyunlarını gerçekleştirdiler. Uyum gösteren ülkeler, ülkelerdeki kabul, edenler, toplumsal hareketler incelendi.Hep batıdan gelen kültürel alımla Hıristiyan gibi yaşat, kendini Müslüman sansınlar sarmalı ile mücadele ederken şimdi daha korkuncu başladı.Müslüman ülkeler üzerinde öyle iyi çalışılmış ki liderleri bir araya toplayıp, birlikte hareket ettirmekten geçtim, ülkemize karşı düşmanca hareketlerden utanç bile duymuyorlar. Gönül isterdi ki Arapça eğitimi alan kişiler, cemaatler bu ülkelerde faaliyet göstersin, Türkçe eserlerimizin…
-
Nevruz Bayramınız Mübarek Olsun
Yeni yılın başlangıcı ve baharın müjdecisi olarak baharın gelişini simgeleyen, tarihi kökenleri eskilere dayanan bayram olarak bilinen ‘‘Nevruz Bayramı’’ Türk kültüründe de önemli bir yere sahiptir. Tüm Türk dünyasının bayramı olan Nevruz bayramı Türklüğün Ergenekon’dan çıkış destanı olarak görülmektedir. Nitekim günümüzde de Nevruz bayramı Türk toplumları tarafından korunarak kültürel adetleri uygulanarak kutlanmaktadır. Bu vesile ile bizlerde Azerbaycan Diaspora Bakanlığının ‘‘Karabakh is Azerbaijan’’ Milli Platformu olarak tüm TÜRK dünyasının Nevruz bayramını kutlar, bu bayramın hepimize huzur, sağlık ve mutluluk getirmesini temenni ederiz.Saygılarımla: Azerbaycan Cumhuriyeti Diaspora Bakanlığı Karabakh is Azerbaijan Milli Platformu Türkiye Koordinatörü:Dr Adayı Elvin ABDURAHMANLI
-
Brezilya’da TÜRK KÖYÜ Canoa Quebrada
Brezilya’da Türk köyünün yerlilerinin açıklamasına göre 1960 yılında gemisi batan Türk’ler Brezilya bu köyüne geliyorlar ve burada evleniyorlar ve Brezilyada evlenen Türk adam Köyün tepesine kayalılara Ay Yıldızı çiziyor ve birbirlerini sonsuza kadar seveceklerine yemin ettiler. Sonra insanlar buraya gelip birlikte sonsuza kadar mutlu olacaklarına inandılar 1960 yılında beri köyün simgesi Ay Yıldız simgesi Olan yani Türk Bayrağı oluyor. Köyün her yerinde Ay Yıldız sanat eserleri mevcut, onlar için Bayrağımızın anlamı Aşk, Barış, Mutluluk, simgesi olarak görüyorlar bu simgeyi elbiseden tutun her yerde kullanıyorlar . Bu köyde şuanda Türk nüfus yok diye biliniyor Brezilya genelinde 10 Türk’ün yaşadığı biliniyor. Türk Birliği olarak araştırmalarımız devam edecektir. Saygılarımla Yazar: Kürşat Keskin
-
KAŞKAYI Türkleri
Fotoğraf KAŞKAYI Türklerini temsil eder . Türk Dünyasının güney kolu . Yiğitce İngiltere’yi güneyde yenen kahramanlar . Büyük Selçuklunun payıtahtı İsfahan, Şiraz ve Basra Körfezine yakın bölgelerde yaşayan Türkler. Horasan Türkleri bu yazılanların harici , İran’ın Kuzey Doğu sınırlarının ötesinde Afganistan ve Türkmenistan sınırlarının içerisinde de var . İran sınırında olanlara Sebzivar, Simnan, Quçan, Şirvan, Faruc vb. Şehirlerde de ekleyebiliriz. İran’ın yarısı (kırk milyonu) Türk, diğer yarısı da köken Fars değil . İran Türkleri , Azerbaycanlı Sungurlu Garapapaglı Afşar Bayat Şahseven Hurasan Türkmen sahralı Kaşkay Nefer Halaç İnanlı Baharlı Halaç vs dir İran Türkleri jeopoletik, nufus ve Strateji olarak Türk Dünyasının bütünlüğü ve daha da güçlenmesi için önemli bir kilittir…
-
Lübnan’da Türk Varlığı
Merhaba, Ben Hülya Omairat AlmallaMardin asıllı Türk’üm.Lübnan doğumluyum.Tercümanım aynı zamanda 2018 yılında Yunus Emre Enstitüsü Bekaa vadisi kısmında A 1 sınıfı öğretmenliği yaptım.Aynı yıl Bekaa vadisinde bir Türk Kültür Evi kurmaya çalıştım ama yeterli destek bulamadım.2020 yılında yılında ” Türk Vatandaşlığı Hakkımız” heyetine koordinatör olarak katıldım . Heyetimiz; İsveç ve Almanya’daki bazı akrabalarımın kurduğu ( resmi olmayan) Allâh’a Sadık Kullar Hayır ve Yardımlaşma Derneğinden doğmuştur. faaliyetlerine geçen yıl Ramazan ayında başlamış olan Allâh’a sadık kullar derneğimiz, Lübnan’da ekonomik kriz sebebi ile birçok ailelerimizin maddi durumunun kötüye gitmesi sebebi ile yurt dışında yaşayan mardinli aileler arasında para bağışı toplaması ve Lübnan’a göndererek burada biz koordinatörlerin yardımı ile erzak alıp koli şeklinde…
-
AHİLİK KÜLTÜRÜ VE TARİHİ IŞIĞINDA ESNAFLIK ve GÜNCEL SORUNLARI
Ahilik kadim medeniyetimizin geçmişten geleceğe taşınmasında öncülük eden ve toplumsal dayanışmanın temel dinamiklerinden sayılan bir değerler ürünüdür. Türkiye coğrafyasında ahiliğin doğuşu ve gelişiminden yola çıkarak yapılacak kısa bir tanıtım aşamasından sonra, günümüzde esnaflık yapısı ve sorunları hakkında faydalı bir sohbette buluşmaya davetlisiniz!..
-
TÜRK TARİHİNDE KULLANILAN ALFABELER, NEDENLERİ VE SONUÇLARI
TÜRK TARİHİNDE KULLANILAN ALFABELER, NEDENLERİ VE SONUÇLARI: Kullanılan alfabe, kullanılan dil kadar önemlidir. Başka bir ulusun alfabesine geçiş, dile-öze ve kültüre de etki eder. Türklerin, ilk alfabesi olan Göktürk alfabesini sürdürmek-geliştirmek yerine Arap alfabesine geçişi, dilinde ve özünde bir kırılma noktası olmuştur. O tarihten sonra, dilde ve kültürde de Araplaşma gelişmiş, yayıldıkları bölgelere de bu etki taşınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Arap harflerinden Latin harflerine geçiş; sadece Atatürk’ün kararı değildi. Osmanlı son dönemlerinde de talep edilen bu yaklaşım, 1926 Bakü 1. Türkoloji kurultayı’nda Türk devletlerince alınan ortak karara dayanır. Sırasıyla Türklerin Kullandıkları Alfabeler ve Özellikleri:Göktürk Alfabesi: Türklerin tarihte kullandığı ilk alfabedir. Göktürk Alfabesi ve Orhun Alfabesi olarak da isimlendirilmektedir. Bu…
-
LÜBNAN’DAN GÖÇ ETMİŞ TÜRK KÖKENLİ İSVEÇ VATANDAŞLARINA İLİŞKİN BİLGİ NOTU
İsveç’te, üst soyları zamanında Türkiye’den Lübnan’a göçmüş, daha sonra İsveç’e gelerek yerleşmiş ve aslen Türk kökenli olan İsveç vatandaşlarından oluşan bir topluluk bulunmaktadır. Bu kişilerin çoğunun bir ya da iki üst soyu Türk vatandaşıdır. Büyük bir kısmı zamanında Lübnan’a göçmüş, burada yeni aile bağları kurmuş, ancak çeşitli sebeplerden dolayı çocuklarını zamanlıca Türk vatandaşlığına kaydettirememiştir. Türk vatandaşı olan anne ya da babaları sebebiyle aslen Türk vatandaşlığını kazanma hakkına sahip olan bu kişiler, nüfus tescili gerçekleştirilmediğinden Türk kökenli olmaklaberaber Türk vatandaşlığını haiz değillerdir. Daha sonra Lübnan’dan İsveç’e göç edilmesiyle birlikte, ülkemiz ile olan bağlar daha da zayıflamış, yer değiştirme esnasında karşılaşılan çeşitli bürokratik zorluklar nedeniyle belge ve kayıtlarda kayıplar oluşmuştur.Tam olarak sayıları…
-
Fatih Sultan Mehmet’in topladığı Yunan-Roma heykel koleksiyonu ve İtalya’dan getirtilen ustaların yaptığı portreler Topkapı Sarayı’nda bırakılmadı
“Fatih Sultan Mehmed’in (vefatından hemen sonra) topladığı Yunan-Roma heykel koleksiyonu ve İtalya’dan getirtilen ustaların yaptığı portreler Topkapı Sarayı’nda bırakılmadı, satıldı ve atıldı. Birtakım zümreler bu miras kazıma hareketini alkışlayıp II. Bayezid’e ‘veli’ unvanı verdiler.”İlber OrtaylıDefterimden Portreler, Kronik Kitap, İstanbul 2018.☆Koleksiyondaki bir çok parça Cem Sultanın fidyesi olarak Papalığa gönderildi..☆Papalığa gönderilen bu fidyelerin arasında Bizans’tan kalma Hristiyanlığa ait kutsal emanetlerde vardı..☆Ateşli silahları ilk defa ciddi şekilde Türk Ordusunda kullanan,resim-heykel gibi güzel sanat dallarında çağının ufkunu yakalayan,sosyal alanda,eğitimde veilmi anlamda pek çok dalda uygarlık yolunu açan, Türk tarihinin tartışmasız zirvelerinden‘Avrupa rönesansının en entellektüel kişisi‘Fatih’ten sonra Türk ve İslam dünyasının gelişimi dramatik bir şekilde durdu.. Yazar : Mahir Özel
-
Kelle koltukta bir Serdengeçti!
Bin Dokuz Yüz Kırk! Açık oy, gizli tasnifçi Tek Parti diktasına diklenerek kodesi boyladığında, bıyığı terlemiş, sakalı tüylenmiş bir üniversite talebesiydi.“Bir kötülük gördüğünde eliyle, diliyle mani olan, ona da gücü yetmezse kalbiyle buğz eden”di.Nice sonra, tahta bavuluyla gardiyanlar arasından sıyrılmış, özgürlüğe adım atmıştı.Nizamiyeden çıkınca, doğruca okulun yolunu tuttu. Fakat kaydı yenilenmedi. Hızını alamadı, dilekçe yazdı, bu sefer de postane kabul etmedi.Ne de olsa silik bir ‘emir kulu’ idi. Üstelik devletin değil, partinin memuruydu.Son çare, ‘arzuhal’i bakanlığa vermekti. Başlık tokat gibiydi:“Yüksek makamın alçak vekiline!” Bunu yazan sen misin? Yine ceza evi yolu görünmüştü.Matbuat, sesini duyurmak için tek yoldu:“Bir ayaklarını Hacı Bayram’a, diğer ayaklarını Amerika’ya basarak milleti aldatmak isteyenlerin sonu hüsran!”dı.Serdengeçti dergisi,…