-
KERBELÂ ÜZERİNE… OYUNLAR, TEZGÂHLAR… HEDEFTE COĞRAFYAMIZ VAR… PSİKOLOJİK HARP TEDBİRLERİ VE EKSENİMİZ
Kerbelá Katliámı’nın bizce anlamı ne? Gülümüz Hz. Peygamberimiz SAV’in soyunun kurutulması maksadıyla yapılan katliam. Sebebi ne? Ebu Süfyan’ın Torunu Yezid’in babası Muaviye’nin haksız hükümdarlığını devám ettirmek için muhálif gördüğü Hz. Hüseyn ve Ailesini, 72 insanı katlettiği olaydır Kerbelá… İslâm Dünyası’nda bu olay kaynağı itibári ile siyasi bir ihtiláfın sonucudur. Maálesef bu ihtilafın fıkhi sonuçları da olmuştur. Sonraki yüzyıllarda Müslümanlar sanki Hz. Ali ve Muâviye yaşıyormuşçasına taraf olmaya zorlanmışlardır. Müslüman Türk Milleti, bu kabalığa alet olmamış, Ehl-i Beyt’e fevkâláde muhabbet beslemesine rağmen siyasi ihtilaf haline getirmemiştir. Hatta camilerine sadece Türk Milleti sırası ile Allah CC. ve Muhammed SAV. yazılarına ilave 6 ilk halife adı yazmıştır. Kimdir o halifeler peki? 1. Hz.…
-
Ekonomi mi? Milli Güvenlik ve Bekâ mı?
Gereksiz gündemlerden Gerçek ÇözümlereEkonomi…Fakirlik…Sosyal adalet…Asırlarca tartışıldı. İdeolojiler paranın ve menfaatin paylaşımı üzerine tasarlandı…Kapitalizm…Komünizm…Türkiye’miz son 250 yıldır Millî Bekâ, hayatta kalma ile ekonomik bağımsızlık vevatandaş memnuniyeti arasında kalmıştır. Gerek fert gerek ülke anlamında tambağımsızlığın ekonomik bağımsızlıktan geçtiği görülmüştür. Atasözümüz herkesçemâlum…“Borç almaya alışan emir almaya da alışır.”Ülkemize bakınca manzara şöyle…Bölgesinde etkin olmaya çalışan, millî teknoloji, savunma sanayii, KarabağHarekâtı, Libya, sınır ötesi operasyonlar gibi stratejik kararlar alan bir hükümet…Hiçbir konuda çözüm önerisi olmayan, dış güçlerle ve FETÖ aklı ile hareketettiği değerlendirilen bir muhalefet… Temel argümanı da şu. “RTE gitsin, kim gelirsegelsin.”İnsanımızı tedirgin eden ise, ekonomimizin bozulmaya devam ediyor olması…İnsanımız gerçekten zorlanıyor. Geçim şartları zorlaşmaya devam ediyor. Hükümetgerçek manada çözüm aramalı…Geçen haftalarda karaborsa, fahiş fiyat artışı, tefecilik…
-
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, ‘Ukrayna’nın doğusundaki sözde Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetlerini tanımayacaklarını’ söyledi.
Tokayev, 25. St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIF) kapsamında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile katıldığı ana oturumda konuştu. Üyesi oldukları Avrasya Ekonomik Birliği’nin Asya ve Orta Doğu pazarında artarak büyümesi gerektiğine işaret eden Tokayev, “Dürüst olmak gerekirse faydası olmayan karşı yaptırımlar yerine Asya ve Orta Doğu pazarlarını geniş bir şekilde kapsayan aktif ve esnek bir ticaret politikası izlenmeli. Burada Kazakistan, tampon pazar olarak rol oynayabilir.” dedi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tokayev, Kazakistan’ın Donetsk ve Luhansk’a yönelik tutumunu değerlendirdi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, “Bir ulusun kendi kaderini tayin hakkı tüm dünyada fiilen gerçekleşirse o zaman şu anda BM üyesi olan 193 devlet yerine 600’den fazla ülkenin ortaya çıkması lazımdı.…
-
Bizim Estetiğimiz ve Farklı Dillerde Kutlamalar
“… Dediler: Kavminin bir adı var mı? Adı bir değil çok, bu da bir âr mı?.. Türkiye devletim, Türklük Milletim; Cinsinin çokluğu Türk’e zarar mı? Z. Gökalp Büyük Türk Milleti, Avrupa’nın batısından, Amerika kıtasına, Kuzey Kutbu’ndan Uzakdoğu, Hindistan ve Afrika içlerine kadar yayılmıştır. Bu topraklarda akrabaları, kimliğini kaybeden soydaşları, dindaşları vardır. Dağılıp yayıldığı coğrafyalarda başka kültürlerle, farklı dinlerle de temâsı olmuştur. Türk Milleti, tarihte büyük dünya devletleri de kurduğu için yönettiği halklarla karışmıştır. Türkler, Dünya Tarihi’ne baktığımızda karakterindeki muháriplik ile yaşadığı geniş coğrafyalarda etkinliğini sürdürmesine rağmen, maalesef tarih içinde en çok asimilasyona uğrayan millettir. Çin’e tarihin birçok devrinde gidip kaybolanlardan başlayın, Rusların işkence ve baskıları sonucu Ruslaşanlar ki Rusya’da atasözü…
-
Türkçülük Günü’nün Ardından.. Yaşananlar, Hatırlananlar, Dış Mihraklı Tanımlar ve Kavgalar..
“İslâmcılık adı altında Türk düşmanlığı yapan soysuzlardan nefret ediyorum. Türkçülük adı altında İslam düşmanlığı yapanlardan nefret ettiğim gibi…” Ömer Seyfettin “… Dediler : Kavminin bir adı var mı? Adı bir değil çok, bu da bir âr mı?.. Türkiye devletim, Türklük milletim; Cinsinin çokluğu Türk’e zarar mı? …” “Nerede bir Kürt aradıysam, Türk’ten gayrı birşey bulmadım. Türk’ü sevmeyen Kürt, Kürt değildir, Kürd’ü sevmeyen Türk, Türk değildir. İslâm Ümmeti’nin yükselmesini isteyen her Müslüman, Türk’ün yanında yer almalıdır. Z. Gökalp 3 Mayıs Türkçülük Günü… Yıl 1944… Yeni rejim yeni bir Türk yaratmaya kararlı olduğu için, Türk’ün aslına bağlı olanlar Türkçü, Irkçı, Turancı olarak suçlandılar. Hapse atıldılar. Tabutluklarda işkence edildiler… O günün mahkûm edilenlerinden…
-
DİN DİYE DAYATILAN KAVGA ALANLARI VE TANIMLAR BOZULMA VE YOZLAŞMAYA ÇANAK TUTANLAR
İnsanların değerler sistemi güç sahipleri ve emperyalistler tarafından tarihin her devrinde sulandırılmış, istismâr edilmiş, kullanılmış ve sömürülmüştür. Bu yozlaşma bâzen aşağılayarak, bâzen abartılarak, bâzen kavramlar karıştırılarak yapılmıştır. İlginçtir dini sulandıran bu tanımlarda çoğunlukla semâvî ve kutsî değil, beşerî ve sosyal tanımlardır. Maâlesef İnsanlık bu beşerî tanımları dinin bir parçası olarak da görüp asırlarca kavga etmişlerdir. Batı, reform ve Rönesans sürecinde dini dışlayarak sorunu çözmüş ve egemenler dini sâdece menfaatleri için kullanmışlardır. İslâm ise Hristiyanlıktan farklı olarak kurallar manzûmesi canlı, kaynakları bozulmamıştır. Ancak, Müslümanlar beşerî tanımlarla dine sokulan dayatmalar üzerinden kavga ettirilmektedir. İnsanların ve insanlığın Değerler Sisteminin bir hiyerarşisi vardır. En üstteki düzlemde semâvî ve ilâhî olan değerler vardır. Altında Evrensel…
-
İSLÂM TAASSUP DEĞİLDİR. BATICILIK MEDENİYET, DİNİMİZ ARAP ÂDETLERİNDEN İBÂRET DEĞİLDİR.
İman için akıl gerek. Kâmil mü’min olmak için, Fikri hür, vicdânı hür, irfânı hür olmak gerek. Akıl ve Özgürlük… Gülümüz SAV aklı olanların idrâk edip özgürleşmesini sağladı. Sahâbeyi gütmedi. Onlar Güller Gülü SAV’e “Ey Peygamber SAV! Bu senden mi, vahiy mi?” sorusunu sorabilecek kadar özgürdüler. Bu özgürlük, günümüzde emperyalizmin süslediği anarşizm ve fikir kargaşı değildir. Bu özgürlük tekâmül ve birlik kaygısı ile tevhîdî bir fikirleşmedir. Bir toplumun aydını bile hür değilse orada toplumsal ve fikrì gelişme olur mu? Türkiye’de aydın yabancılaşması tüm kesimlerin sorunudur. Aydınlarımız esáret ya da ipotek altındadır. Batılı AYDIN YABANCILAŞMASI sorununa karşı AYDIN (MÜNEVVER) tanımını yaparak sorunu çözmüş. Gaspıralı İsmail Babamız da şöyle diyor. “Burada hayli ziyâlı,…
-
GENEL TÜRK TARİHİ’NDEN DÜNYA’YA… RUSYA VE UKRAYNA’YA BAKIŞ (ÇOK ÖNEMLİ GÜNCEL TEKLİFLER VE YAPILMASI GEREKENLER)
Strateji bir ilim… Strateji bir disiplin ve mefkûre… Strateji Peygamberler A.S sünneti… Strateji ecdâd emâneti.. ORTAK VE MİLLİ STRATEJİ GELİŞTİRMEK.. Strateji veya sevkülceyş, uzun vadede önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için izlenen yoldur. Strateji, bir millet veya milletler topluluğunun barış ve savaşta benimsenen politikalara en fazla desteği vermek amacıyla politik, ekonomik, psikolojik, askerî ve manevi güçleri bir arada en etkin ve tasarlanarak kullanma bilimi ve sanatıdır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere; öncelikle, Geçmişten ders alınarak, mevcut şartlar değerlendirilerek belirlenecek amaç ve hedefler olmalı. İkinci olarak bu amaç ve hedeflere yürümek için tutulacak yol ve yollar. Hedefler belirlendikten sonra ülke içinde kimler ve hangi kurumlar neler yapacak? Ülke dışında belirlenen müzâhir…
-
ÇANAKKALE ZAFERİ, NEVRUZ ve 1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ
Çanakkale, Son yüzyıldaki direneğimiz, vahşi ve barbarlara karşı. İstikbale, yetişecek kahramanlara muştucu ve kaynak, Dünyanın kaderinde bir dönüm Çanakkale. Ve… Bize İstiklal Harbimizi ve istiklalimizi İstikbalimizi bahşetti şehid kanları… Tıpkı Bedr’in imanımızı kurtardığı gibi. Dünün ebedi ve ezeli sevgilileri bırakmadı bizi, Yarınlara Osman Gazi’nin Ulu Çınarı gibi dal budak salalım diye yeniden. Dirilelim ve doğalım tekrar beşeriyetin makûs talihine, Su serpelim ezilen ve sömürülen insanlığa diye… Terk ettiler yurtlarını da, cennet mekânlarını da, Koştular ve Mehmed’i kucakladılar, Yine yalnız komadılar. Rahman ve Rahim olan O mübarek erleri yalnız mı koyar hiç? Bazen korkuyu unutturdu Mehmed’e, bazen de İngiliz Taburları, inen bulutla bulut oldu. Mehmed, diril!.. Diril artık tıpkı Çanakkale’deki deden,…
-
MİLLİ MUKADDESAT MI? DALÁLET HATTA İHÁNET Mİ?
Ülkem hassasiyet kisveli dâhil, fitne odaklı birilerinin de yönlendirmesi ile sürekli olarak taassuba düşürülüp insanlarımız ötekileştiriliyor ve karşı karşıya getiriliyorlar. Utanmasalar, Yavuz Dedemizle, Şah Hatáyi Dedemizi yeniden savaştırırlar. Uzun Hasan ile Fatih Atamızı, Yıldırım ile Timur’u… Oysa hepsi de bizim Atalarımız değiller mi? Utanmasalar, Hz. Ali ile Hz. Osman’ı savaştırırlar… Hálen, birileri Abdulhamid Han ile O’nun Harbiye’sinden mezun, Osmanlı Generali, Cumhuriyetin kurucusu M. Kemâl Paşa’yı savaştırıyorlar. Birileri Osmanlıcı, birileri Cumhuriyetçi. Sanki Osmanlı her şeyiyle kusurlu, Cumhuriyet kusursuz. Ya da tam tersi… Bu devlet iki ayrı devlet mi? Hayır! Aynı devlet sadece rejim değişti… Tarihimizde dinsizlikle ithám edilen kişiler var. Meselâ Cengiz Han! Türklüğü tartışılır. Ne büyük ayıp. Bizimkiler tartışadursun Mirásına…