Diplomasi Tanımı ve Uluslararası Konjonktürde Mevcut Olan Diplomasi Türleri
Elvin ABDURAHMANLI 1
Egemen BAĞIŞ 2
Özet
Bu makalede uluslararası konjonktürde mevcut olan devletlerarasında ilişkilerin bütünü olarak bilinen diplomasi tanımının ne olduğu
ve gerek ekonomi, gerekse de kültürel açıdan ilişkilerin düzenlenmesi açısından kullanılan diplomasi türleri araştırılarak derlenmiştir.
Makalede diplomasi kavramı dar anlamda diplomasi ve geniş anlamda diplomasi şeklinde açıklık getirilmiştir. Makalenin ana amacı
olan ‘‘Uluslararası Konjonktürde Mevcut olan Diplomasi Türleri’’ farklı kaynaklar araştırılarak detaylı şekilde yer verilmiştir.
Makalede diplomasinin tarihi geçmişi ‘‘Eksi dönem’’ ve ‘‘Yeni dönem’’ diplomasisi olarak iki ayrı başlık altında derlenmiştir. ‘‘Eksi
dönem’’ diplomasi başlığı altında Antik Yunan Diplomasisi, Antik Roma’da Diplomasi, Hititlerde ve Eski Mısır’da Diplomasi, Ad
Hoc Diplomasi şeklinde ele alınmıştır. Yeni Dönem diplomasisi başlığı altında Fransız İhtilalı sonrasında ortaya çıkan ve Viyana
Kongresi, Lahey Barış Konferansları dahilinde ‘‘Önleyici Diplomasi’’kapsamında ele alınmıştır. ‘‘Küreselleşme Sonucu Oluşan Yeni
Diplomasi kapsamında Diplomasi Türleri’’ başlığı altında birçok alan üzerinde belli özelliklere günümüzde kullanılan diplomasi
türleri detaylı şekilde araştırılarak derlenmiştir. Geleneksel diplomasinin Track One Diplomacy, Track Two Diplomacy, Track ½
Diplomacy kulvarları makalenin son başlığında ele alınarak detaylı şekilde araştırılarak ortaya konulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Önleyici Diplomasi, Küreselleşme, Zirve Diplomasisi, Nükleer Diplomasi, Zorlayıcı Diplomasi, Dişsiz
Diplomasi
DEFINITION of DIPLOMACY and TYPES of DIPLOMACY AVAILABLE in
INTERNATIONAL CONJUNCTURE
Abstract
In this article, what is the definition of diplomacy known as the whole of the intergovernmental relations in the international conjecture,
and the types of diplomacy used in order to regulate economic and cultural relations are compiled? In the article, the concept of
diplomacy is clarified in the narrow sense of diplomacy and in the broad sense of diplomacy. The main purpose of the article, “The
Types of Diplomacy Available in International Conjuncture” has been studied in detail by researching different sources. In the article,
the history of diplomacy is compiled under two separate titles as the “Minus period” and “New period”. Under the title of “Minus
Period” diplomacy, Ancient Greek Diplomacy, Diplomacy in Ancient Rome, Diplomacy in Hittites and Ancient Egypt, Ad Hoc
Diplomacy. It was discussed in the scope of “Preventive Diplomacy” within the Vienna Congress, The Hague Peace Conferences,
which emerged after the French Revolution under the title of “New Period” diplomacy. Under the title of “Types of Diplomacy as a
Result of Globalization”, the types of diplomacy used today for certain features in many areas have been compiled in detail. The tracks
of the traditional diplomacy Track One Diplomacy, Track Two Diplomacy, Track ½ Diplomacy are discussed in the last title of the
article and investigated in detail.
Keywords: Preventive diplomacy, Globalization, Summit Diplomacy, Nuclear Diplomacy, Compelling Diplomacy, Diplomacy
Without Teeth
1 Doktora Öğrencisi, İstanbul Arel Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler: Uluslararası İlişkiler ve İstihbarat Uzmanı,
Azerbaycan Cumhuriyeti Diaspora Bakanlığı Karabakh is Azerbaijan Milli Platformunun Türkiye Cumhuriyeti Koordinatörü,
İstanbul, abdurahmanlielvin@gmail.com. ORCİD-0000-0002-0629-8317.
2 Türkiye Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi, ebagis@mfa.gov.tr, ORCİD-0000-0002-6587-7810.
Elvin ABDURAHMANLI, Egemen BAĞIŞ
141 Anadolu Akademi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt 3 Sayı 1, 2021
GİRİŞ
Ülkeler arasındaki bu ilişkilerin tarihi bir geçmişi olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Bu ilişkiler günümüzde
de halen aktif bir halde sürmektedir. İki kutuplu dünya düzeni olarak bilinen ve 2. Dünya savaşı sonrasında
oluşan ABD ve Sovyetler Birliği bloğunun kendi taraf devletleri olmuştur. 1990 yılından sonra SSCB’nin
Mihail Garbaçov’un yeniden yapılandırma ismi verdiği ‘‘Perestroyka’’ sonucu SSCB çökmüş, bunun
sonucunda iki kutuplu düzen bitmiş ve birçok devlet bağımsızlığını kazanarak yeni devletler ortaya
çıkmıştır. Bu devletler yaptıkları diplomasi vasıtasıyla kendilerini bir devlet olarak uluslararası
kuruluşlarda ve uluslararası arenada tanıtmayı başarmışlardır.
Devletler dış politikada elçilik, konsolosluk, ataşelik gibi kurumlar vasıtasıyla ilişkilerini diplomasi
çerçevesinde yürütmektedirler. Uluslararası sistemdeki diplomasi kavramı ülkelerin kendi aralarında devlet
altı veya devlet üstü kurumlarla yaptıkları görüşler ve karşılıklı anlaşmalardır bir nevi. Devletlerarasında
ortaya çıkan krizlerin genelde diplomasi yolu ile çözüme gidildiği görülmektedir. Fakat diplomasinin de
yetersiz kaldığı zaman devletler çatışmaya yönelmektedirler. Bu çalışmada genel olarak uluslararası
konjonktürde mevcut olan diplomasi türlerinin tarihsel gelişimi, bu süreçte şekillenen yapısı incelenmiştir.
1.Diplomasi
Diplomasi adeta ülkelerin dış politikada uyguladığı bir siyaset yöntemidir diyebiliriz. Nasıl dış politika
Uluslararası ilişkilerin alt inceleme dallarından biri gibi görülüyorsa, dış politikada belirleyici faktörde
diplomasidir. Araştırmacılar diplomasiyi adeta bir uzmanlık alanı olarak görmektedirler. Diplomasinin esas
amacı çatışmaları önleyerek barışı korumaktır. Diplomasi kuramı dünya düzenindeki ırk, mezhep, dil
ayrımcılığı yapılmadan uluslararası ilişkilerde etkin bir iletişim ve çözüm yöntemidir diye biliriz.
Diplomasi kuramı günümüzde iki anlamla ifade edile bilir:
Dar anlamda diplomasi
Geniş anlamda diplomasi
Dar anlamda diplomasi tanımı genelde bir ülkenin dışişleri bakanlığı tarafından ve büyükelçilikler
vasıtasıyla yürütülen aktif diplomatik karşılıklı görüşler ve anlaşmalar vasıtasıyla oluşmaktadır. Geniş
anlamda diplomasi kuramı ise uluslararası ilişkilerde kullanılmaktadır. Geniş anlamda diplomasi örneği ise
uluslararası örgütler tarafında yürütülmektedir. Örneğin: BM, WHO, AB kuruluşlar.
Diplomasi Tanımı ve Uluslararası Konjoktürde Mevcut Olan Diplomasi Türleri
Diplomasi kelimesi eski Yunan kelimesi olmuştur ve “diploö” kelimesinden gelmiştir. Diplomasi
kavramının ne olduğu ile ilgili uluslararası ilişkilerde birçok araştırmacı kendi eserlerinde bahsetmiştir.
İngiltere’de dünyaya gelen aslen Alman olan diplomat Ernest Mason Satow diplomasi kuramını şu şekilde
ifade etmektedir: Devletlerarasında ilişkilerin barışçıl yollarla yürütülmesine diplomasi denilmektedir.
Bunun içinde diplomatik işlevlerin tam olması gerekmektedir (Barratt 1985).
Uluslararası İlişkiler Profesörü olan aslen Avustralyalı Headley Bull’da diplomasiyi şu şekilde
açıklamaktadır: “resmi politikalar ve barışçıl yollarla dünya siyasetinde yer alan devletler ve diğer varlıklar
arasındaki ilişkilerin yürütülmesi” şeklindedir (Bull 1932). Diplomasi kuramı ile ilgili diğer bir önemli
görüşü ise ABD’li diplomat ve siyasetçi Henry Kissinger tarafından söylenmiştir. Henry Kissinger
diplomasiyi şu şekilde ifade etmiştir:
‘‘Diplomasi yeni bir dünya düzenidir ve modern diplomasi ise savaş ve barış güçleri arasındaki güç
dengesidir.’’
İlaveten de diplomasi sonucunda alınan kararlar gelecekteki dış ve iç politikayı etkilemektedir(May 1994).
Armand Jean du Plessis de Richelieu Fransız bir siyasetçi olmuş ve diplomasi kuramının gelişmesinde
büyük bir katkısı vardır. Richelieu diplomaside en önemli aktörün ise devamlı ilişkiler kurulmasının
vacipliğine önem vermekteydi(Encyclopedia Britania 2020). Uluslararası ilişkilerde diplomasinin önemli
bir aktör olmasında Askeri stratejist olan Niccolò di Bernardo dei Machiavelli Diplomaside önemli bir yeri
bulunmaktadır. Niccolò di Bernardo dei Machiavelli güvenlik sorunlarının giderilmesinde diplomasinin
önemli olduğunu kendi kitabı olan ‘‘Prens’’ adlı eserinde anlatmıştır. Yazar diplomasiyi hile ve iki yüzlülük
şeklinde tanımlamıştır. Ayrıca Machiavelli kitabında diplomasiyi modern bir politika olarak gördüğünü
belirtmiştir.
Diplomasiyi eski diplomasi dönemi ve yeni diplomasi dönemi olarak ikiye ayıra biliriz. Eski diplomasi
Antik Yunan’da, Roma’da, Antik Mısır ve Hititler arasında olan diplomasi ve Ad-hoc’da yönetilmiş
diplomasi şeklindedir. Yeni dönem diplomasisi ise 17-18. Yüzyılda ortaya çıktığını söyleye biliriz. Yeni
Elvin ABDURAHMANLI, Egemen BAĞIŞ
143 Anadolu Akademi Sosyal Bilimler Dergisi – Cilt 3 Sayı 1, 2021
dönem diplomasine örnek Fransız İhtilâli sonrasında ortaya çıkan ve Viyana Kongresi, Lahey Barış
Konferansları sırasında yapılan diplomasi olarak görülmektedir.
1.1 Eski Dönem diplomasisi: Antik Yunan’da, Roma’da, Bizans diplomasisi, Antik Mısır ve Hititler
arasında olan diplomasi ve Ad-hoc diplomasisi
1.1.1 Antik Yunan Diplomasisi
Eski Yunan’da diplomasi konsolosluk (proxenos) kurumu gibi görünen elçiler vasıtasıyla olmuştur. Burada
yapılan diplomasi sonucu alınan bilgilerin devletlerin kaderini belirlerdi. Genelde Antik Yunan’da
diplomatlar haberciler şeklinde tanınmaktaydı.
1.1.2 Antik Roma’da Diplomasi
Roma’da diplomasi alanına baktığımız zaman ikili diplomasi uygulamıştır. Kendi halkına ve ülkesine gelen
yabancı insanlara karşı uygulanan diplomasi şeklinde olmuştur. Yabancılara uygulanan diplomasi
‘‘iusgentium” hukuku şeklinde olmuş ve tacirler, seyyahlar, turistlere ait olmuştur. Kendi vatandaşlarına
uyguladığı diplomasi hukuku ise ‘‘civitasgentium” şeklinde olmuştur.
1.1.3 Hititlerde ve Eski Mısır’da Diplomasi
Eski diplomasi örneklerinden olan ve MÖ 1278 tarihinde Mısırlılar ve Eski Hititler arasında yapılan
‘‘Kadeş’’ antlaşması sonucu olan diplomasi şeklindedir. Bu anlaşma sonucunda iki taraf arasında barış
sağlanmıştır.
1.1.4 Ad Hoc Diplomasi
Bu diplomasi türü 15. Yüzyılda İtalya’da yapılmıştır. Bu diplomasi türü devletin elçileri tarafından
yürütülmüştür. Yapılan bu diplomasi halk tarafından ise yalan, hile, kurnazlık şeklinde belirtilmiştir.
1.2 Yeni Dönem Diplomasisi: Fransız İhtilalı Sonrasında Ortaya Çıkan ve Viyana Kongresi, Lahey
Barış Konferansları Dâhilinde ‘‘Önleyici Diplomasi’’
Yeni dönem diplomasisi genelde 17. ve 18. Yüzyılda uygulanmıştır şeklinde söyleye biliriz. Bahsettiğimiz
bu dönemlerde ilk göze çarpan Fransız ihtilâli olmuştur. 1789 yılına kadar Fransızlar Avrupa’da diplomasi
uygulayarak büyük bir arazilere yayılmışlardır. 1818 yılında yapılan Viyana Kongresi sonucu bir nevi
Avrupa’nın sınırları belli olmuş ve bu kongre sonucunda uluslararası kuruluşların temeli atılmıştır diye
biliriz. 1899 yılında hazırlanıp 1907 yılında kabul edilen La Haye Barış Konferansları sözleşmesi
Avrupa’da düzeni getiren diğer bir diplomasi yöntemlerinden olduğunu söyleye biliriz. Yapılan diplomasi
görüşmeleri sonucu bu sözleşmeler ve konferanslar sonrası Dünya Posta Birliği olan UPU, BM, Milletler
Cemiyeti gibi uluslararası örgütlerin kurulmasına ışık tutmuştur. Diplomasinin diğer öneli bir yöntemi ise
önleyici diplomasidir.
1.2.1 Önleyici Diplomasi
Önleyici diplomasi dediğimiz kavram ‘‘preventive diplomacy’’ olarak bilinmektedir İngilizcede. Bu kelime
1959 yılının 16 Haziran tarihinde BM yıllık raporunda BM Genel sekreteri Dag Hammarskjod kullanmıştır.
Bu raporda önleyici diplomasi uluslararası barışı ve ülkelerin güvenliğini sağlamak şeklinde belirtilmiştir.
Buradaki önleyici diplomasiyi BM sekreteri nükleer silahların azaltılması ve ülkelerin birbirleriyle
ekonomik ilişkilerin artırılması konusu dahil edilmekteydi (AVAR 2016).
- Küreselleşme Sonucu Oluşan Yeni Diplomasi kapsamında Diplomasi Türleri
Küreselleşme sonucu ortaya çıkan diplomasiyi kapsamaktadır. Araştırmacılara göre küreselleşme internetin
ortaya çıkmasıyla sınırların katlığı ve böylece küreselleşmenin ortaya çıktığı belirtilmektedir.
Küreselleşme ‘‘globalization’’ terim itibariyle İngilizceden alınmıştır ve hem ekonomik hem de soysal
alanlardan sınırların kaldırılması tanımında kullanılmaktadır (ÇAKMAK, ÇOBANOĞLU ve ÜLKER
2018). Küreselleşme sonucunda diplomasi kendi içinde birçok alan üzerinde belli özelliklere göre ayırt
edilmiştir. Diplomasi türleri bunlardır:
Arabuluculuk Diplomasisi
Çok Taraflı Diplomasi
İkili Diplomasi
Kamu Diplomasisi
Sivil Diplomasi
Zirve Diplomasisi
Konferans Diplomasisi
Parlamenter Diplomasi
Mekik Diplomasisi
Toplumsal Diplomasi
Konferans Diplomasisi
Nükleer Diplomasi
Önleyici Diplomasi
Sessiz Diplomasi
Kültür Diplomasisi
Çevre Diplomasisi
İnsani Diplomasi
Açık Diplomasi
Zorlayıcı Diplomasi
Dişsiz Diplomasi- Diplomacy Without Teeth
Tablo 1: Diplomasi Türleri
2.1 Arabuluculuk Diplomasisi
Arabuluculuk diplomasisi dediğimi terim iki veya ikiden fazla devletin bir konuda uzlaşamaması sonucu
- Devletin bu görüşmeler ortadaki sorunu ortadan kaldırmak maksadıyla izlediği politikalardır. Örneğin
Türkiye bir dönem BM, AGİT ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dahilinde bu kurumlarda eş-başkan
konumunu yürütmüştür (YILMAZ, UYUŞMAZLIK ÇÖZÜMÜNDE TOPLUMLAR ARASI DİPLOMASİ
2016). Arabuluculuğa diğer bir örnek ise iki parti arasında sorunun kaldırılması için 3. Partinin uzlaşmacı
olarak koalisyon devlet yönetimi kurmasını göstere biliriz. Türkiye İran’ın nükleer geliştirmenin azaltılması
konusunda arabulucu diplomasisini örnek göstere biliriz (Türkiye Dışişleri Bakanlığı Resmi Sitesi 2020).
2.2 Çok taraflı Diplomasi
Üç devlet veya daha fazla devletin katılım sağladığı diplomasi türüdür. Bu diplomasi türü Konferans
diplomasisi olarak da adlandırılmaktadır. Bu diplomasi türü 1648 yılında Westphalia Kongresi sonucu
yaranmıştır (Abdullah Özdil 2017). Çok taraflı diplomasinin en iyi örneklerinden biri Milletler Cemiyeti
olmuştur. Milletler Cemiyeti 1920 yılının 10 Ocak tarihinde Woodrow Wilson tarafından Cenevre’de
kurulmuştur. Fakat devletlerin ortak bir düşünce ve yönetme sistemi olmadığı için bu kuruluş kıza zaman
içinde fesih edildi. Çok taraflı diplomasinin diğer bir örneği ise BM örgütü olmuştur. Bu örgüt 2. Dünya
savaşı sonra 1945 yılında 51 ülkenin üyeliği sonucu kurulmuştur ve günümüzde de halen diplomasi işlevini
sürdüren köklü bir kuruluştur. Bu iki kuruluşunda esas ana hedefi çıkası herhangi bir savaşı engellemek ve
diplomasi yolla çözüm sunmak olmuştur. BM kuruluşu bu konuda daha işlevsel bir kuruluş olduğu
görülmektedir. Nitekim bu kuruluş 2. Dünya savaşından galip çıkan devletler olan SSCB, Amerika Birleşik
Devletleri, Çin Halk Cumhuriyeti, Fransa’nın önderliğinde BMGK vasıtasıyla diplomasi faaliyetlerini
sürdürmektedirler (ÇATAL ve DOĞAN 2018). Diğer taraftansa günümüzde uluslararası ekonomik
kuruluşlar artmış ve bölgesel çok taraflı diplomasi gelişmiştir. Özellikle 1990 sonra SSCB’nin dağılmasının
ardından iki kutuplu sistem dağılmış ve bazı devletler bağımsızlığını elde ederek çok taraflı diplomasiye
yönelerek bu diplomasi türüyle gerek ekonomik gerekse de sosyal ilişkilerini geliştirmişler.
2.3 Kamu Diplomasisi
Bir devletin, diğer ülkelerin vatandaşlarına yönelik yürüttüğü ilişkilere konu olan her türlü diplomatik
faaliyete “kamu diplomasisi” denir. Diplomasi bir devleti temsil eden resmi bir kurum örneğin dışişleri
bakanlığına bağlı elçililer, konsolosluklar tarafından yapıldığı gibi bu diplomasi türünde o ülkenin iş
adamları, sanatçıları, STK-lar üniversiteler vasıtasıyla yapılmaktadır. Bu diplomasi türüne diğer bir örnek
ise uluslararası olimpiyatlarda devletini temsil eden şahıslarda dâhildir. Kamu diplomasinde ana hedef kitle
insanlardır. Diğer bir ifadeyle bu diplomasi türü herhangi bir devletin uluslararası arenada kendi yaşam
tarzını, kültürünü, tarihsel geçmişini, geleneklerini diğer devletlerinin vatandaşlarına tanıtarak kendi
devletlerine karşı pozitif yaklaşım kazandırma yöntemidir bir nevi.
Bu diplomasi türüyle bir devletin yurt dışındaki negatif devlet statüsünün değişmek maksadıyla
uygulanmaktadır. Kamu diplomasinin en iyi örneklerinden biri ise eğitim alanında uygulanan uluslararası
değişim programları, burslar, kültürel alanda televizyon dizileri görülmektedir. Turizm alanında
uluslararası gıda sektörleri mesela Burger King, MC Donalds veya Coca-Cola gibi şirketleri bu diplomasi
türüne örnek teşkil etmektedirler. Türkiye’de son yıllarda dizilerin yurt dışında yayınlanması kamu
diplomasisinin bir örneğidir (Muharrem EKŞİ 2019). Kamu diplomasisinin diğer bir örneği ise yurt dışına
yapılan ekonomik yardımlar, yurtdışına yapılan yatırımlar o devletin halkı üzerinde pozitif imaj
kazandırmaktadır (Tago 2017). Bu diplomasi türü kültür diplomasisi ile birliktede uygulana bilmektedir.
2.4 Sivil Diplomasi
Sivil diplomasi, dediğimiz diplomasi türü ülkelerin resmi nitelik taşımayan temsilcileri arasında bireysel
şekilde yapılan diplomatik faaliyetlere denilmektedir. Örneğin uluslararası bir akademisyen
konferanslarında farklı ülkeleri temsil eden yazarlar, akademisyenler ortak bir konu çerçevesinde karşılıklı
görüş paylaşımlarını göstere biliriz. Günümüzde diplomatik ilişkilerde Sivil diplomasinin daha çok etkili
olduğunu söyleye biliriz. Yenidünya düzeni dediğimiz küreselleşme ekseninde Sivil Diplomasi ‘sivil
örgüt’ler üzerinden yürütülmektedir. Bunlara en iyi örnek İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı
olan İHH veya Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu olan UNICEF gibi kuruluşlar savaş sırasında
bir nevi Sivil diplomasi görevini yürütmektedir (Umut İslam 2012).
2.5 Zirve Diplomasisi
Zirve diplomasi türü devletlerin başkanlarının bizzat kendilerinin katılımıyla gerçekleştirilen üst düzey
diplomasidir. 20. Yüzyılın ikinci yarısında haberleşme ve ulaştırma teknolojisinde meydana gelen
gelişmeler iki kutuplu sistemde zirve diplomasisini geliştirmiştir. Bu diplomasi türünün en önemli avantajı,
görüşülen konu üzerinde en yetkili kişileri karşı karşıya getirerek sonuca daha kısa sürede ulaşılmasını
sağlamasıdır. Örneğin Mısır ve İsrail arasında imzalanan 1979 Camp David Antlaşmaları, Enver Sedat ve
Menahem Begin arasında yapılan görüşmeler sonucunda kabul edilmiştir.
2.6 Konferans Diplomasisi
Çok taraflı olan bu diplomasi kapalı bir özellik taşımaktadır. 1648 Westphalia Kongresi ile ortaya çıktığı
kabul edilmektedir. Avrupalı devletlerin aralarındaki sorunları toplantılar yoluyla çözmeleri anlamına gelen
konferans diplomasisi, 1815 Viyana Kongresi sonrasında önem kazanmıştır. Avrupa devletleri çeşitli
sorunları konferanslarda halletmeye çalışmışlardır. Bu diplomasi iki savaş arası dönemde de önemli
olmuştur.
2.7 Parlamenter Diplomasi
İki savaş arası dönemde Milletler Cemiyeti ile parlamenter diplomasi türü gelişmeye başlamıştır.
Uluslararası kuruluşların sayısının artması ve BM’nin küresel bir nitelik kazanması parlamenter
diplomasinin önemini arttırmıştır. Bu diplomasi açık bir diplomasi özelliği taşımaktadır. Diplomasinin
tarafları söz konusu örgütün üyeleridir.
2.8 Mekik Diplomasisi
Ulaştırma imkânlarının kolay olması sonucu ortaya çıkan mekik diplomasisi ise, taraflar arasında sürekli
temas yöntemi ile sorunu halletme imkanı vermektedir. ABD eski dışişleri bakanı Henry Kissinger Orta
Doğu ile ilgili sorunların çözümünde mekik diplomasisini çokça kullanmıştır.
2.9 Nükleer Diplomasi
Nükleer silahların uluslararası sistemde güç dengesini etkilemesiyle bu diplomasi türü ortaya çıkmıştır.
Nükleer diplomasi ABD ve Rusya tarafından kullanılmıştır. Taraflar nükleer silah veya savunma
sistemlerini pazarlık konusu yapmışlardır. Diğer bir örnek ise 2006-2015 yılları arasında BMGK’nın İran
ile ABD ve Batı devletlerinin arasında yürüttüğü P5+1 Nükleer anlaşmayı göstere biliriz. 2015 yılının 14
Temmuz’unda olumlu sonuçlanmıştır (Tuğrul Çam 2018).
2.10 Önleyici Diplomasi
BM örgütü ile barışı koruma amacına yönelik olarak önleyici diplomasi oluşmuştur. Örgüt genel sekreteri
tarafından yürütülen bu diplomasi türü çeşitli güvenlik sorunlarına ilişkin bazı çözüm yolları ortaya
koymayı amaçlamıştır. Önleyici diplomasiye bir örnek ise 4 Kasım1979 tarihinde İranlı devrimci öğrenciler
Tahran’da yerleşen ABD Büyükelçiliği’ne bir baskın düzenledi ve bu baskın sonucunda 66’sı Amerikan
uyruklu toplamda 90 elçilik çalışanı kafalarına çuval geçirilerek bir nevi rencide edilerek rehine alındı.
ABD ve İran arasında başlayan bu kriz gelecek krizlerin ilk sayfasını oluşturmaktaydı. Rehine olarak
tutulan bu elçilik çalışanlarının 38’i ilk bir hafta içinde serbest bırakılsa da geri kalan 52 rehine teslim
edilmedi. 1981 yılının 20 Ocak tarihinde İran ve ABD’nin uzlaşması sonucu rehineler Almanya’da 444 gün
sonra teslim edilmiştir (Özge Özdemir 2019). Rehine krizi zamanı BM’nin yardımıyla Arabuluculuk ve
Önleyici diplomasisi kullanılarak bu krizi kısa zamanda çözülmüştür.
2.11 Sessiz Diplomasi
BM ve bağlı kuruluşlar çerçevesinde ortaya çıkan bir diplomasi türü de sessiz diplomasidir. Sessiz
diplomasi, mali nedenlerden dolayı diplomatik temsilcilik açamayan başta Afrika olmak üzere Asya ve
Latin Amerika’nın küçük devletleri tarafından kullanılmaktadır.
2.12 Toplumsal Diplomasi
Bu diplomasi bir ülkenin önde gelen devlet adamlarının gündelik faaliyetleri sırasında ortaya çıkmıştır.
Devlet adamı bir mesajı daha net ve amaca yönelik olarak kullanmakta ve toplumsal diplomasi ortaya
çıkmaktadır. Bu mesajlardaki ifade biçimleri çok önemlidir. Kesin, bağlayıcı ve aceleci ifadelerden
kaçınılmalıdır. Örneğin dönemin ABD Başkanı Bill Clinton 1993 yılında Kuzey Kore’nin nükleer bomba
geliştirmesine kesinlikle izin verilmeyeceğini çok sert bir üslupla söylemiştir. Sonra Kuzey Kore’nin çok
sınırlı nükleer silah ürettiği ortaya çıkınca zor durumda kalmıştır.
2.13 İkili Diplomasi
Bu diplomasi türü iki ülkenin yetkililerinin vasıtasıyla yapılan tüm ikili diplomatik temasları
oluşturmaktadır. Bir devletin herhangi bir ülke içerisinde büyükelçiliği veya konsolosluğu mevcut ise o
ülke ile devamlı şekilde ikili diplomasi yürütmektedir. İkili diplomasiye örnek olarak Rusya’dan
Antalya’ya tatil veya yatırım amaçlı giden Rusya uyruklu vatandaşlarının sayısının artması sonucu 2006
yılının Ocak ayında Rusya Federasyonu Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri arasında ikili diplomasi temasları
sonrası Antalya’daki Konsolosluğun diplomatik statüsünün arttırılma kararı
alınarak Başkonsolosluk diplomatik statüsü verildi. Daha eski zamanlara baktığımızda ise bu diplomasi
yöntemi Eski Yunan, Roma’da sık kullanıldığı ve iki ülke arasındaki sorunları iletme ve çözmek için
kullanılmaktaydı.
2.14 Kültür Diplomasisi
Kültür Diplomasisi türü yakın yüzyıl içerisinde ortaya çıktığını söyleye biliriz. Yukarıda bahsedilen Kamu
diplomasisi türü gibi yumuşak güç (Soft Power ) kullanarak sert yollardan kaçınılarak kullanılmaktadır bu
diplomasi türü. Bu diplomasi türünün 5 türü vardır. Bunlar:
• Kültürel Gelenekler
• Din
• Sosyal Yapı
• Ekonomik Sistem
• Sanat Alanı
Kültürel diplomasi uluslararası arenada imajını düzeltmek ve prestijini artırmak isteyen devletlerin başta
gelen dış politika araçlarından biri haline gelmiştir. Geniş olarak kültürel diplomasi; fikirlerin,
düşüncelerin, dünya görüşünün, yaşam tarzının, estetik anlayışının, zevklerin ve tatların paylaşımı suretiyle
kendini doğru ifade etme ve muhatabını doğru tanıma yolu olarak tanımlanabilir (Mazlum). ABD’li siyaset
bilimci ve tarihçi yazar Milton C. Cummings kültürel diplomasiyi bu şekilde ifade etmiştir:
‘‘Bir devletin kendi geleneklerini, örf ve adetlerini, dilini, dinini, tarihini, sanatını diğer ülkelerdeki
insanlara aktarmasıdır.’’
Diğer taraftansa Kültürel diplomasi ekonomik sistem faaliyetlerinin, sosyal yapının gelişmesiyle de
yapılması mevcut ola bilmektedir. Her devlet kendi dilini, edebiyatını, sanatını diğer devletlerin halklarına
aktarmasıyla kültürel diplomasi yapıla bilinir. Diğer taraftan ise TV filmleri vasıtasıyla da bu diplomasi
türü aktarılmaktadır. Örneğin: Hollywood filmleri insanlara Amerikan tarzı lüks yaşamı, demokratik özgür
hayat sürmeyi aktarmıştır. Buda bir nevi algı yöntemi olarak kültürel diplomaside kendi yerini almaktadır.
Subway, McDonald’s, Burger King, Kentucky Fried Chicken olarak bilinen KFC, Pizza Hut, Domino’s
Pizza, Dunkin’ Donuts Coca-Cola, Starbucks, gibi meşhur gıda zincirlerinin örneğine dikkat edersek
gittikleri ülkede kendi kültürel diplomasilerini yürüterek algı yöntemi vasıtasıyla kendi yaşamlarını
aktarmaktırlar. Bu tür yaşam tarzının yurt dışında tanıtılması o devletin diğer devletlerdeki halk üzerinde
pozitif düşüncelerini artırmakla birlikte, sempati ve rağbet duyulmasını sağlar. Bu tür kültürel faaliyetler
kültürel diplomasinin etkisini artırmaktadır. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyinin
faaliyetleri sonucu 1945 yılının 16 Kasım tarihinde Birleşmiş Krallığın Londra kentinde 44 ülkenin
onayıyla kurulan İngilizcesi UNESCO United Nations Educational, Scientific and Cultural Organizationisimli Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü kültürel diplomasinin en iyi örneklerinden biridir.
Bu örgüt 3 alanda faaliyet göstermektedir.
Eğitim
Bilim
Kültür
Bu kumrunun ana amacı Eğitim, Bilim ve Kültür alanında milletlerarasında işbirliğini artırarak
yakınlaşmayı sağlamaktır (Unesco Resmi İnternet Sayfası 2020)
Şekil 2: Kültürel Diplomasi Elvin ABDURAHMANLI tarafından düzenlenmiştir
Kaynak: (Yeni Diplomatik Yöntemler: Çevre Diplomasisi 2018)
2.15 Çevre Diplomasisi
Dünya 19. Yüzyılla birlikte makineleşme ve teknolojik çağa adım atmış ve buda dünyanın ekolojik
düzeninin kirlenmesine sebep olmuştur. Nüfus artışı ve ekolojik kirlenme sonucunda su kıtlığı, biyolojik
çeşitliliğin azalması, Nükleer denemeler ve iklim değişikliği gibi çevresel sorunlar uluslararası arenada sıksık gündem konusunu oluşturmuştur. Belirtilen nedenlerden dolayı insan yaşamı olumsuz etkilenmeye
başladığı görülmüştür. Bazı bölgelerde karbon dioksitin yüksek olması o ülkelerde ikamet eden insanların
yaşamına olumsuz etki ederek hastalıklara sebep olduğu görülmüştür. Belirtilen bu gibi konuları
düzenlemek ve hukuksal çerçevede korunması için yapılan görüşmeler Çevre diplomasisi türünü
kapsamaktadır. Bu diplomasi türü uluslararası alanda çevre sorunlarını diplomasi yoluyla konferanslar
şeklinde yapılarak uygun bir çevre düzenlemelerinin oluşturulmasını ve ekolojik kirliliğin sonlandırmasını
içermektedir. Bu diplomasi türü diğer diplomasi türleri gibi uluslararası arenada zorunlu veya uygulanması
gereken bir diplomasi olduğunu ayrıca belirtmemiz gerekir. Dikkat edersek son 50 yıldır çevre sorunları
uluslararası arenada en sık karşılaşılan sorunları oluşturmaktadır. Günümüzde çevre sorunlarının en
önemlileri şu şekildedir: Küresel ısınma sonucu buzulların eriyerek denizlerde ve okyanuslarda su
seviyesinin artması, tatlı suyun azalması, plastik atıkların geri dönüşümü zor olması ve denizlerde yaşayan
canlılara olumsuz etkisi, orman yangınları sonucu hayvan türlerinin yok olması, atmosferdeki zehirli gazlar
sonucu hava kirliliği sorunu gibi konular dahildir. Çevre diplomasisi esasen uluslararası alanda çevre
sorunlarının çözüme kavuşturulması, ortak çevre hukuk kurallarının uygulanması için etki bir rolü vardır
(Gülmez ve Top 2018). Çevre diplomasisinin ilk yapıldığı konferans 1972 yılında BM İnsan Çevresi
Konferansı olarak İsveç’in başkenti Stockholm şehrinde düzenlenmiştir. Bu konferans çevre diplomasisinin
ilk adımını oluşturmakla beraber, çevre kurallarının ve hukukunun temeli açısında ilk adım olarak
görülmektedir.1972 Stockholm konferansının ardından Çevre diplomasisi adına birçok konferanslar
gerçekleştirildi. Bu konferanslar aşağıdakilerdir:
Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu 1987 Yılı Brundtland Raporu
Çevre diplomasisi sonucu “Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Bildirgesi” olarak 1972 yılında kabul edilen
bu rapor 1987 yılında Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonunun toplanmasına olanak sağladı. Nitekim
1987 yılında Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu sonuç olarak ortak Brundtland Raporu’nu kabul ederek
yayımladı. Raporda bu kelimelere yer verilmiştir (Güzin ARAR 2020):
“Bugünün gereksinimlerini, gelecek kuşakların gereksinimlerini karşılama yeteneğinden ödün
vermeden karşılayan kalkınma”
Brundtland Raporu genel amacı aşağıdaki maddeler şeklindedir:
1) Yoksulluğun oranının azaltılması,
2) Ülkelerde doğal kaynaklardan elde edilen gelirlerin eşit dağılımının sağlanması,
3) Ülkelerde nüfus kontrolünün sağlanması, Çevreyi korumak amacıyla çevre teknolojilerin
geliştirilmesi.
1992 yılında Rio de Janerio’da yapılan “Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma
Konferansı”
BM İnsan Çevresi Bildirgesi ve Brundtland raporunun katkısıyla 5yıl sonra 1992 yılında Brezilya’nın Rio
de Janerio şehrinde “Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı” düzenlendi. Bu konferans sonucu
aşağıdaki ana maddeler kabul edilmiştir:
Çevre ve Kalkınma üzerine İklim Değişikliği sorunu,
Çevre ve Kalkınma kapsamında çerçeve sözleşmesi,
Çevre ve Kalkınma üzerine Rio Bildirisi,
Çevre ve Kalkınma üzerine Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi,
Çevre ve Kalkınma üzerine Orman Bildirisi’dir.
26 Ağustos-4 Eylül 2002 Yılı “Dünya Sürdürülebilir Çevre ve Kalkınma Zirvesi’’
2002 yılının 26 Ağustos – 4 Eylül tarihleri arasında BM öncülüğünde Güney Afrika’nın Johannesburg
şehrinde “Dünya Sürdürülebilir Çevre ve Kalkınma Zirvesi’’ gerçekleştirildi. Bu zirve çevreyi koruma
açısından önemli bir diplomasiye sahip olduğu görülmektedir (BARÇIN Ağca 2020).
2.16 İnsani Diplomasi
İnsani diplomasi diğer diplomasi türleri gibi 21. Yüzyılda ortaya çıkmıştır. Küreselleşen dünya ile birlikte
uluslararası ortamda oluşan savaşlar sonucunda diğer diplomasi alanları gibi ‘İnsani diplomasi’ önem
taşımaya başladı. Bu diplomasi türü genç bir diplomasi türü olmakla birlikte uluslararası alanda savaşların
artması sonucu gelişmiş bir diplomasi türü oldu. Bu diplomasi türünün en önemli örnekleri olarak
Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Federasyonu olduğunu belirte biliriz. Savaşın her alanında ve her türünde
insani prensiplerine uyan bu kurumlar bu diplomasi türünün gelişmesinde büyük önemi vardır. İnsani
diplomasi alanında Türkiye Cumhuriyetinde ve uluslararası konjonktürde etkin olan aktörlerin birkaçı
aşağıdakilerdir (ÇATAL ve DOĞAN 2018):
Uluslararası Kızılay,
Kızılhaç Federasyonu- International Committee of the Red Cross/ ICRC,
Türkiye Koordinasyon İşbirliği Ajansı-TİKA,
Uluslararası Çalışma Örgütü – International Labour Organization /ILO,
Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı -AFAD,
United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization-UNESCO / Birleşmiş
Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü,
Oxfam International- Küresel yoksulluğun azaltılması için çalışan bir örgüt,
United Nations High Commissioner for Refugees – Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek
Komiserliği.
Yukarıdaki kuruluş ve örgütler uluslararası arenada insani diplomasi açısından önemli faaliyetlerde
bulunmuş ve insani yardım faaliyetlerini günümüzde de halen sürdürmektedirler. Bu diplomasi türü silahlı
çatışma olan devletlerde taraf devletleri veya tarafları ilgili konuya yani insani yardım konusuna çekerek
yapılan bir diplomasi türüdür. Bu diplomasi türünün en iyi örneklerinden biri 1988-1993 yılları arasında
süren Azerbaycan topraklarının Ermeniler tarafından %20-inin işgali ile sonuçlanan savaşın ardından
Ermeniler tarafından rehine alınan Azerbaycanlıların bazısı Uluslararası Kızıl Haç Komitesi yardımıyla
1998 yılında Azerbaycan’a geri verildi (Hierman 2017, 229-230). Bu diplomasi türünü kullanan kuruluşlar
genelde çatışma veya doğal afet olan bölgelerdeki sivil toplum örgütleriyle koordineli şekilde hareket
ederek resmi veya gayri resmi görüşler yapmaktadırlar. Fakat elde edilen her türlü sonuç nihai olarak
kamuoyu aydınlatma platformuna açıklanmaktadır. Günümüzde teknolojinin gelişmesi sonucunda insani
diplomasi türü içinde büyük kolaylık yaranmıştır. Dünyanın her hangi bir yerinde oluşan insani yardım
sorunu sosyal medyada kısa zamanda yayılmasıyla yardımcı kuruluşlarında erken haber tutarak kısa
zamanda insani diplomasi uygulayarak hareket etmesine olanak yaratmıştır (ÇATAL ve DOĞAN 2018).
Bu diplomasi türünün ana hedefi mağdur insanlara yardımcı olmak ve uluslararası alanda olaya karşı tepki
uyandırarak uluslararası hukuku ve barışı sağlamaktır. İnsani diplomasi türü sahada uygulanma açısından
iki şekli vardır:
Müdahale Diplomasisi- Intervention Diplomacy
Afet Diplomasisi- Disaster Diplomacy
İnsani Diplomasinin en iyi örneklerinden biri 1999 yılının 17 Ağustos tarihinde İzmit depreminde
Yunanistan hükümeti yardım etmiş nitekim 21 gün sonrasında 1999 yılında 7 Eylül tarihinde Yunanistan’ın
Atina şehrine 6 büyüklüğünde deprem sonrası Türkiye Cumhuriyeti tarafından yardım gönderilmiştir.
Böylelikle iki ülke arasında insani diplomasi uygulanmış ve yardım yapılmıştır. Böylelikle Türkiye ve
Yunanistan arasında diplomatik ilişkilerde yumuşama olmuştur (TASAM 2016).
2.17 Açık Diplomasi-Open Diplomacy
Açık diplomasi Gizli diplomasiye bir nevi karşı olarak ortaya çıkan bir diplomasi türüdür. Açık diplomaside
amaç iki tarafında yapılan konferans veya görüşlerde kabul ettikleri yükümlükleri yerine getirmesi için
yerel veya uluslararası kamuoyunun denetimine açık şekilde yürütüldüğü bir diplomasi şeklidir (YILDIZ
2013). Açık Diplomasinin bir örneği 2015 yılında P5+1 Nükleer sözleşmesinde ABD eski dönem başkanı
Barack Obama tarafından yapılmıştır. Nitekim bu anlaşma sürecinde Barack Obama anlaşmaya ek madde
ilave ederek İran tarafından herhangi bir hukuksuzluğu araştırmak için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı
UAEA-a denetleme hakkı vermiştir. Buraya bu maddenin eklenmesinin esas sebebi diplomatik
görüşmelerle ilgili tarafların üstlenecekleri hak ve hükümlüklerin kamuoyunun bilgi ve denetimine
sunularak İran’ı her hangi bir hükümlüğü üstlenmediği halde suçlayarak uluslararası kamuoyu nezdinde
küçük düşürme stratejisi olmuştur. P5+1 anlaşmasının maddeleri uluslararası alanda kamuoyuna
sunulmuştur ve buda açık diplomasinin bariz bir örneğidir.
2.18. Zorlayıcı Diplomasi
Zorlayıcı diplomasi savaşa başvurulmadan yapılan bir diplomasi türüdür. Bu diplomasi türüne en iyi
örneklerden biri ABD ve Batı devletlerinin İran’a uyguladığı ekonomik yaptırımlar ve ambargo
uygulayarak caydırıcılık stratejini göstere biliriz. İran’ın P5+1 Nükleer sözleşmesi için masaya
oturulmasında esas sebep ABD ve Batı devletleri tarafından yıllardır uygulanan ekonomik yaptırımlar İran’ı
zorlayıcı diplomasiye itmiştir. Zorlayıcı diplomasinin diğer bir örneği ise 1964 yılının 5 Haziran tarihinde
İsmet İnönü’ye gönderilen Johnson mektubunu göstere biliriz. Burada Türkiye’nin Kıbrıs meselesinde
diplomasiye zorlanmıştır çünkü Türkiye Kıbrıs’a yönelik yapacağı herhangi bir çıkarmada ve Yunanistan’a
karşı yapılacak her hangi bir saldırıda NATO’ya üye devletler SSCB’nin Türkiye’ye karşı herhangi bir
saldırısında Türkiye’ye yardım edilmeyeceği belirtilmiştir.
Zorlayıcı diplomasi türü uluslararası alanda savaş ile barış arasında adeta “gri” bir çizgidir diye biliriz. Bu
diplomasi vasıtasıyla devletlerarasındaki ulusal barış ve mevcut statükonun bozulmaması için kullanılan
diplomatik yöntemdir (Bülent ŞENER 2019).
2.20 Gizli Diplomasi- Secret Diplomacy
Bu diplomasi türü 17. ve 19. Yüzyıllarda Avrupa’da sefirler arasında genellikle görülmüştür. Gizli
diplomaside esas amaç tüm yapılacak görüşlerin ve faaliyetlerin gizli şekilde yürütülerek gizli ittifaklar
yapılmasıyla olumlu bir sonuca ulaşmaktır. Yapılan tüm ittifaklar olumlu bir sonuca ulaştığı takdirde de bu
iletişim ve diplomasi hareketleri devam etmektedir. Avrupa’da bu diplomasi türü genel olarak saray
diplomasi olarak nitelendirilmekteydi. Bu diplomasi türüne en iyi örnek olarak Oslo görüşmelerini göstere
biliriz. Nitekim 1993 yılında FKÖ olarak bilinen Filistin Kurtuluş örgütü ve İsrail hükümeti arasında uzun
süren bir görüşme oldu. Bu görüş 1993 yılının ocak ayında başladığı halde gizli bir diplomasi yürütülerek
uluslararası kamuoyundan 8 ay gizli tutuldu. 1993 yılının 13 Eylül tarihinde Rusya Federasyonu Dışişleri
Bakanı Andrei Kozyrev, ABD eski dönem başkanı B. Clinton eşliğinde Filistin Kurtuluş örgütü lideri Yaser
Arafat ve İsrail’in eski dönem Başbakanı İshak Rabin, Geçici Özerklik Düzenlemeleri konusunda İlkeler
Bildirisini kabul ettiler ve gizli diplomasi görüşmeleri Oslo anlaşmasıyla sonuçlandı (Birleşmiş Milletler
Resmi Sitesi 2020).
2.21 Dişsiz Diplomasi- Diplomacy Without Teeth
Dişsiz diplomasi dediğimiz kavram genelde İngilizler tarafından kullanılan bir kavramdır. bu kavram aslın
belirli konularda siyasi açıdan tehdit oluşturan açıklamalar veren sadece sözlü olarak uyarılar yapan fakat
sadece sözde kalarak sahada işlevsiz kalan bir diplomasi türüdür. Bu diplomasi türüne en iyi örnek Suriye
müzakereleri zamanı Batı devletlerinin sadece uyarılarla bu sorunun çözümü için etkisiz kalması ve bunun
üzerine Rusya’nın askeri varlığı ile etkili olmasını örnek göstere biliriz. Burada diğer önemli bir faktör ise
İran İslam Cumhuriyetidir. Nitekim İran Hizbullah terör örgütüyle burada Şii mezheplerle ilişkiler kurması
Batı devletlerinin dişsiz diplomasi yaptığının diğer bir göstergesidir. Dişsiz diplomasiye diğer bir örnek
ise: Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ABD veya diğer devletlerle her konuşmasında nükleer saldırı tehdidi
İngilizce tabiriyle “diplomacy without teeth” bir dişsiz diplomasi örneği teşkil etmektedir. Bu diplomaside
hedef ise tehdit ve sözlü açıklamalarla karşı tarafın kendisine yapacağı herhangi bir adımdan geri
çevirmektir.
- Geleneksel Diplomasinin Kulvarları
Geleneksel diplomasi kulvarları değişen sosyal yapı sonucunda gelişmiştir. Bu diplomasi kulvarlarının
gelişmesi sonucunda devletler ve uluslararası kuruluşlar tarafından ilişkilerin normalleşmesinde
kullanılmıştır. Geleneksel diplomasi büyükelçilikler, konsolosluklar ataşeler tarafından uygulanmaktadır.
Geleneksel diplomasinin kulvarları aşağıdakilerdir:
Uyuşmazlık Sürecinde-Track One Diplomacy
Toplumlararası diplomasi-Track Two Diplomacy
Karar Vericilerle Müdahaleler- Track ½ Diplomasisi
3.1 Uyuşmazlık Sürecinde- Track One Diplomacy
Track-one diplomasisi uluslararası uyuşmazlık veya çatışma sürecinde başvurulan bir diplomasi kulvarıdır.
Bu kulvarda ilk olarak uluslararası kuruluşlar tarafından atanan diplomatlar birincil taraf olarak aktif şekilde
görüşmelerde rol alırlar. Bu kulvara örnek olarak Kosova devletinin bağımsızlık sürecinde uluslararası
kuruluşlar tarafından atanan diplomatları uyuşmazlıkların çözümündeki rolünü belirte biliriz.
2004 yılına gelindiğinde Sırbistan ile Kosova arasındaki gerginlik artmış ve bunun üzerine BMGK kararıyla
Kosova’ya bir diplomat elçi atandı. Diplomatın buradaki görevi buradaki uyuşmazlık ve çatışma süreciyle
ilgili gerekli durumu toplayarak rapor hazırlanmak şeklinde olmuştur. BMGK tarafından atanan bu
diplomat Norveç uyruklu Büyükelçi Kai Eide isimli şahıs olmuştur. Diplomat 2005 yılına gelindiğinde
raporu tamamlamış ve BM Genel Sekreteri Kofi Anna’na iletmiştir. Uyuşmazlık ve çatışma sorunu bu
raporda açıkça belirtilmiş ve bu raporda belirtilen hususlar gereğince BM Sırbistan ve Kosova arasındaki
sorunun çözümü için müzakere başlamıştır (Dzihat Aliju 2018).
3.1.1 Track One Diplomasisi kapsamında Müzakere Tarafları
Uluslararası kuruluşlar tarafından atanan ve müzakereye katılan diplomatların esas işi burada uyuşmazlığı
çözme veya bir nevi taraflara uyuşmazlığın çözümü için çıkış yolları sunma şeklidir. Diplomatların burada
yaptığı görev aslında hukuksal alanda arabuluculuk tabiriyle aynıdır. Taraftan biri uyuşmazlıkların çözüm
yolunu kabul etmediği halde o devlete karşı uyuşmazlığın şiddetine göre aşağıdaki önlemlerden herhangi
biri veya hepsi birlikte uygulana bilir (Susan Allen Nan 2003):
Ambargo: (ekonomik veya askeri yaptırımlar)
Uluslararası kuruluşlardan çıkarılma veya herhangi bir uluslararası kuruluştaki
müzakere sürecini dondurma
BMGK kararıyla askeri güç kullanma
Yukarıda belirtilen uyuşmazlığın şiddeti dediğimiz kelime o sorunun ulusal barışı tehdit niteliğinde nükleer
saldırı, toplu soykırım veya insan katliamları olması halinde yukarıda belirtilen önlemlerin hepsi birlikte
alınma olasılığı yüksektir. Askeri müdahaleye örnek olarak: 1999 yılının 24-29 Mart tahinde NATO
Kosova’da Sırplar tarafından Arnavutlara yapılan katliama sessiz kalmayarak Allied Force Operasyonu
kapsamında Yugoslavya’nı bombalamıştır.
3.2 Toplumlararası Diplomasi – Track Two Diplomacy:
Uluslararası ilişkiler alanında toplumlararası diplomasi niteliğinde Track Two Diplomacy kulvarı
Türkiye’de akademik terim olarak ‘‘gayrı resmi diplomasi’’ kulvarı şeklinde ifade edilmektedir. Amerika
Birleşik Devletlerinin Dışişleri Bakanlığı’nın Yakın Doğu ve Güney Asya İşleri Bürosu’nda ve Yakın Doğu
Bölümü şefi ve Küresel Sorunlar Ofisi müdürü görevini yürüten ve ayrıca Washington DC’de Stratejik ve
Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nde Önleyici Diplomasi Programını kuran Joseph V. Montville Track
Two Diplomacy kulvarını uluslararası ilişkiler alanı terimine kazandırmıştır (American Friends Of
Combatants For Peace internet sayfası 2020). Joseph V. Montville 1982 yılında George Mason
Üniversitesi’nde bu diplomasi terimini Conflict Resolution Türkçede Uyuşmazlık Çözümü şeklinde
olduğunu ifade etmiştir. Diplomata göre Track Two Diplomacy kulvarı uluslararası arenada devletler veya
çatışma halinde olan uluslar arasında resmi olmayan ve sorunun çözümü için gerçekleştirilen görüşmeleri
içermektedir. Bu kulvarın gelişmesinde en önemli iki şahıs John Burton ve Hebert Kelman’ın büyük gayreti
olmuştur. Nitekim bu şahıslar Filistin ve İsrail arasında süren uyuşmazlık sorununun çözümü için gayri
resmi görüşmeler yapmıştır. Nitekim 1993 yılından FKÖ ve İsrail arasında 8 ay gayri resmi görüşler bu
diplomasi kulvarına en iyi örneklerden biridir diye biliriz. Bu diplomasi kulvarında esas olan çatışma
sürecindeki iki devletin halkının da bu çözümü isteyerek uzun vadeli barışa hazır olma düşüncesidir. Fakat
uyuşmazlık ve çatışma halinde olan devletin bireyleri bu anlaşmaya ve kalıcı çözüme hazır değilse bu
görüşmeler olumlu sonuçlandığı takdirde de kalıcı çözüm imkânsızdır. Bu kulvarın esas amacı toplumlara
ve bireyler arasında ilk olarak uyuşmazlığa ve çatışmaya son vererek kalıcı çözüm yolu üretmektir. Diğer
bir örnek olarak herhangi iki parti arasındaki uyuşmazlığın üçüncü partinin arabuluculuğu veya koalisyon
yönetimi ile idareyi göstere biliriz (YILMAZ, Uyuşmazlık Çözümünde Toplumlar Arası Diplomasi 2007).
3.2.1 Resmi Aktörlerle Gayri Resmi Müdahaleler- “İkili Diplomasi Takip”
Resmi aktörlerle gayri resmi müdahaleler aslında bazı süreçlerin çözümü açısından önemli faktördür. ABD
Dışişleri Bakanlığı Dışişleri Bakanı Yardımcısı olarak 1978-1981 yılları arasında görev yapan ve eski CİA
personeli olan Harold Henry Saunders resmi aktörlerle gayri resmi süreçlerin yürütülmesini geliştirerek bu
süreci şu şekilde ifade etmiştir:
‘‘İlk olarak uyuşmazlık ve çatışma halinde olan devletler veya grupların bireyleri arasında düşünce
stereotipilerini yönlendirerek veya değiştirerek barışın daim olacağı düşüncesini aşılayarak uyuşmazlığı
kesin olarak çözmek mümkündür.’’
Resmi aktörlerle gayri resmi müdahalelere örnek olarak Dartmouth konferansını örnek göstere biliriz. Bu
konferans 1993 yılında Tacikler arası diyalog süreci olarak bilinmektedir (SLİM ve SAUNDERS 2001).
BM ve BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) başkanlığı altında birçok kez barış süreci için konferans
düzenlendi. 1994 yılında yapılan konferansta bu süreç ‘‘halkların barışı süreci’’ olarak sloganıyla süreç
yönetilmeye başlandı. 1997 yılında yapılan Harold Henry Saunders’in önerdiği portatifler esasında nihai
sonuca varılarak ortak bir diyaloga ulaşılmıştır. Harold Henry Saunders’in önerdiği bu çözüm yolu resmi
aktörlerle resmi olmayan müdahaleler sonucu olumlu sonuç kazanmanın bir yöntemi olarak Track Two
Diplomacy kulvarında yer almaktadır. Genelde bu işlerin yürütülmesinde uluslararası kuruluşlar tarafından
çatışma gurubunun her ikisinin de arasından bu konularda bilgili şahıslar seçilerek çözüm yolları aranır
(Chigas 2003).
3.3 ‘‘Ara Kulvar Diplomasisi’’- Track 1½” Diplomacy
İngilizcede ‘‘Track 1½” diplomacy’’ terimiyle bilinen ‘Ara Kulvar Diplomasisi’’ barışın sağlanması
açısından diplomaside çatışma sorunlarının çözümde en iyi yollarında biridir. Eski ABD savunma bakanı
William Perry bu diplomasi türünü genelde resmi diyalogdaki bazı eksiklikleri doldurmak için tasarlanmış
ve resmi olmayanlar arasında bir diyalog diplomasi olduğunu belirtmiştir (RICHARD N. HAASS 2020).
Bu kulvarda esasen eski devlet yetkilileri, din yetkilileri örneğin kiliseler, uluslararası organizasyon yapan
şirketler ve akademisyenler vasıtasıyla yapılmaktadır. Bu diplomasi kulvarı 3 yolla uygulanmaktadır:
Gayri resmi taraflar tarafından uygulanan Arabuluculuk – Directmediation
Gayri resmi taraflar tarafından uygulanan Danışma – Consultation
Sorun çözümünde gayri resmi aktörler ve kuruluşlar vasıtasıyla yapılan görüşler
3.3.1 Gayri Resmi Taraflar Tarafından Uygulanan Arabuluculuk: Directmediation
Ara kulvarda gayri resmi taraflar tarafından uygulanan arabuluculuk genelde bir sorunun çözümünde en
kısa yollardan biridir. Arabuluculuk genelde eski devlet görevlileri veya devlet çalışanları tarafından
yapılmaktadır. Bu kulvarda mekik diplomasisi çok sık kullanılmaktadır. Bilindiği gibi mekik diplomasi
genelde çatışan tarafların uzlaşması için konferans ve görüşlerin devamlı yapılması şeklindedir. 1994
yılında Kuzey Kore ve ABD arasında nükleer kriz aşamasında eski ABD başkanı Jimmy Carter
arabuluculuğu vasıtasıyla kıza zamanda çözülmüştür(Hürriyet Resmi Sayfası 2003).
3.3.2 Gayri Resmi Taraflar Tarafından Uygulanan Danışma- Consultation
Çatışma sürecinde barışın sağlanması için ara kulvar diplomasisinin uygulama yollarından biride gayri
resmi taraflar tarafında uygulanan danışma yöntemidir. Danışma genelde uluslararası kuruluşlar tarafından
uygulanmaktadır. Uluslararası kuruluşlar Müzakerelerde danışma rolünü oynayarak sorunu barışçıl yollarla
tarafsız şekilde kalıcı sonuca ulaştıramaya çalışırlar. İlaveten de belirtmek gerekir ki, bu çözüm yolunda
yapılan toplantı ve konferanslar kamuoyuna kapalı şekilde yürütülmektedir.
3.3.3 Sorun Çözümünde Gayri Resmi Aktörler ve Kuruluşlar Vasıtasıyla Yapılan Görüşler
Ara kulvarın sonuncu çözüm yolu olarak bilinen bu süreçte, gayri resmi aktörler, kuruluşlar ve
akademisyenler vasıtasıyla çözüm yolu bulunmaya çalışılmaktadır. Gayri resmi temsilciler genellikle
müzakerelere katılım sağlayarak nihai bir çözüm yolu ortaya koymayı amaçlamaktadırlar. Bu yöntemin en
iyi örneklerinden biri ise 1993 yılında akademisyenlerin katılımıyla Filistin ve İsrail arasında gizli
gerçekleştirilen ve nihai bir sonuca ulaşılan Oslo kanalı görüşleri örnek teşkil etmektedir (Chigas 2003).
Sonuç
Diplomasi uzun bir geçmişe sahip kavram olduğu bilinmekle diğer taraftan ise genel olarak devletlerin
gerek ekonomi, gerekse de kültürel açıdan ilişkilerini düzenleyen bir yöntemdir. Diplomatik faaliyetler
genelde ülkelerin dış işleri bakanlıkları vasıtasıyla yürütülmektedir. Ülkeler tarafından yapılan diplomasiler
sonucu alınan kararlar taraf ülkeleri iç ve dış politikada etkileyerek şekillendirmektedir. Diplomasi
faaliyetlerinin ‘‘Eski dönem diplomasi’’ ve ‘‘Yeni dönem diplomasisi’’ olarak iki döneme ayrıldığı
görülmektedir. Eski dönem diplomasi faaliyetleri Antik Yunan’da, Roma’da, Bizans diplomasisi, Antik
Mısır ve Hititler arasında olan Ad-hoc diplomasisi şeklindedir. Yeni dönem diplomasi ise 18. Yüzyılda
olan Fransız İhtilali sonrasında başlayan ve Viyana Kongresi, Lahey Barış Konferansları dahil olduğu
diplomasi dönemi olarak bilinmektedir. 1. ve 2. Dünya savaşları sonucunda diplomasi yeni şeklini alarak
yenilenmiş ve farklı diplomasi türlerinin ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. Nükleer diplomasi ve
önleyici diplomasi küreselleşme ve değişen gereksinimlerden dolayı ortaya çıkan bu tür diplomasilerden
biridir. Geleneksel diplomasiye baktığımız zaman ise çatışma sürecinde uyuşmazlıkların çözümü zamanı
büyükelçilikler ve konsoloslar tarafından Uluslararası resmi aktörler, Toplumlararası diplomasi ve Ara
Kulvar Diplomasisi olarak bilinen ‘‘Track 1½” Diplomacy’’ kulvarlarına başvurularak bu kulvarlar
vasıtasıyla sorunun kısa zaman içerisinde çözümlenerek olumlu sonuç alındığı görülmektedir
Kaynakça
Barratt, J. (1985) . ”South African Diplomacy at the UN”. Londra: Palgrave Macmillan,
Bull, H. (1932). ”The Encyclopedia of Diplomacy. Australia”. The Australian National University,
Çakmak, Ö. vd., ( 2018). ”THE CONCEPT OF CULTURAL DIPLOMACY SPEECH ANALYSIS
FROM POLITICAN AND BUREAUCRAT.” Politics, Economics and Administrative Sciences
Journal of Kirsehir Ahi Evran University 2, no. 2. s.37-39.
Çatal, B, ve Mustafa D. (2018). ”Yeni Diplomatik Yöntemler: Çevre Diplomasisi.” Selçuk Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , s.19-25.
Gülmez, S, B ve Bertuğ T. (2018). ”Realist Dış Politikanın Liberalizm ile Birlikte ile İmtahanı: Çin’in
Çevre Diplomasisi.” İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi,
a.74-75.
Hierman, B. (2017). Russia and Eurasia 2017-2018. The World To Day Series, rapor
Mapendere, J. (2005). ”Track One and a Half Diplomacy and the Complementarity of Tracks”. Culture of
Peace Online Journal, s.66-69.
Yıldız, Z. (2013). Politika Sözlüğü. İstanbul: Etkileşim Yayınları.
Yılmaz, E. (2016). ”Uyuşmazlık Çözümünde Toplumlar Arası Diplomasi.” Akademik Fener, s.43.
Yılmaz, E. (2007). ”Uyuşmazlık Çözümünde Toplumlar Arası Diplomasi.” Akademik Fener, s.42-45.