Stratejiler
Stratejiler
-
Bizim Estetiğimiz ve Farklı Dillerde Kutlamalar
“… Dediler: Kavminin bir adı var mı? Adı bir değil çok, bu da bir âr mı?.. Türkiye devletim, Türklük Milletim; Cinsinin çokluğu Türk’e zarar mı? Z. Gökalp Büyük Türk Milleti, Avrupa’nın batısından, Amerika kıtasına, Kuzey Kutbu’ndan Uzakdoğu, Hindistan ve Afrika içlerine kadar yayılmıştır. Bu topraklarda akrabaları, kimliğini kaybeden soydaşları, dindaşları vardır. Dağılıp yayıldığı coğrafyalarda başka kültürlerle, farklı dinlerle de temâsı olmuştur. Türk Milleti, tarihte büyük dünya devletleri de kurduğu için yönettiği halklarla karışmıştır. Türkler, Dünya Tarihi’ne baktığımızda karakterindeki muháriplik ile yaşadığı geniş coğrafyalarda etkinliğini sürdürmesine rağmen, maalesef tarih içinde en çok asimilasyona uğrayan millettir. Çin’e tarihin birçok devrinde gidip kaybolanlardan başlayın, Rusların işkence ve baskıları sonucu Ruslaşanlar ki Rusya’da atasözü…
-
Türkçülük Günü’nün Ardından.. Yaşananlar, Hatırlananlar, Dış Mihraklı Tanımlar ve Kavgalar..
“İslâmcılık adı altında Türk düşmanlığı yapan soysuzlardan nefret ediyorum. Türkçülük adı altında İslam düşmanlığı yapanlardan nefret ettiğim gibi…” Ömer Seyfettin “… Dediler : Kavminin bir adı var mı? Adı bir değil çok, bu da bir âr mı?.. Türkiye devletim, Türklük milletim; Cinsinin çokluğu Türk’e zarar mı? …” “Nerede bir Kürt aradıysam, Türk’ten gayrı birşey bulmadım. Türk’ü sevmeyen Kürt, Kürt değildir, Kürd’ü sevmeyen Türk, Türk değildir. İslâm Ümmeti’nin yükselmesini isteyen her Müslüman, Türk’ün yanında yer almalıdır. Z. Gökalp 3 Mayıs Türkçülük Günü… Yıl 1944… Yeni rejim yeni bir Türk yaratmaya kararlı olduğu için, Türk’ün aslına bağlı olanlar Türkçü, Irkçı, Turancı olarak suçlandılar. Hapse atıldılar. Tabutluklarda işkence edildiler… O günün mahkûm edilenlerinden…
-
DİN DİYE DAYATILAN KAVGA ALANLARI VE TANIMLAR BOZULMA VE YOZLAŞMAYA ÇANAK TUTANLAR
İnsanların değerler sistemi güç sahipleri ve emperyalistler tarafından tarihin her devrinde sulandırılmış, istismâr edilmiş, kullanılmış ve sömürülmüştür. Bu yozlaşma bâzen aşağılayarak, bâzen abartılarak, bâzen kavramlar karıştırılarak yapılmıştır. İlginçtir dini sulandıran bu tanımlarda çoğunlukla semâvî ve kutsî değil, beşerî ve sosyal tanımlardır. Maâlesef İnsanlık bu beşerî tanımları dinin bir parçası olarak da görüp asırlarca kavga etmişlerdir. Batı, reform ve Rönesans sürecinde dini dışlayarak sorunu çözmüş ve egemenler dini sâdece menfaatleri için kullanmışlardır. İslâm ise Hristiyanlıktan farklı olarak kurallar manzûmesi canlı, kaynakları bozulmamıştır. Ancak, Müslümanlar beşerî tanımlarla dine sokulan dayatmalar üzerinden kavga ettirilmektedir. İnsanların ve insanlığın Değerler Sisteminin bir hiyerarşisi vardır. En üstteki düzlemde semâvî ve ilâhî olan değerler vardır. Altında Evrensel…
-
İSLÂM TAASSUP DEĞİLDİR. BATICILIK MEDENİYET, DİNİMİZ ARAP ÂDETLERİNDEN İBÂRET DEĞİLDİR.
İman için akıl gerek. Kâmil mü’min olmak için, Fikri hür, vicdânı hür, irfânı hür olmak gerek. Akıl ve Özgürlük… Gülümüz SAV aklı olanların idrâk edip özgürleşmesini sağladı. Sahâbeyi gütmedi. Onlar Güller Gülü SAV’e “Ey Peygamber SAV! Bu senden mi, vahiy mi?” sorusunu sorabilecek kadar özgürdüler. Bu özgürlük, günümüzde emperyalizmin süslediği anarşizm ve fikir kargaşı değildir. Bu özgürlük tekâmül ve birlik kaygısı ile tevhîdî bir fikirleşmedir. Bir toplumun aydını bile hür değilse orada toplumsal ve fikrì gelişme olur mu? Türkiye’de aydın yabancılaşması tüm kesimlerin sorunudur. Aydınlarımız esáret ya da ipotek altındadır. Batılı AYDIN YABANCILAŞMASI sorununa karşı AYDIN (MÜNEVVER) tanımını yaparak sorunu çözmüş. Gaspıralı İsmail Babamız da şöyle diyor. “Burada hayli ziyâlı,…
-
GENEL TÜRK TARİHİ’NDEN DÜNYA’YA… RUSYA VE UKRAYNA’YA BAKIŞ (ÇOK ÖNEMLİ GÜNCEL TEKLİFLER VE YAPILMASI GEREKENLER)
Strateji bir ilim… Strateji bir disiplin ve mefkûre… Strateji Peygamberler A.S sünneti… Strateji ecdâd emâneti.. ORTAK VE MİLLİ STRATEJİ GELİŞTİRMEK.. Strateji veya sevkülceyş, uzun vadede önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için izlenen yoldur. Strateji, bir millet veya milletler topluluğunun barış ve savaşta benimsenen politikalara en fazla desteği vermek amacıyla politik, ekonomik, psikolojik, askerî ve manevi güçleri bir arada en etkin ve tasarlanarak kullanma bilimi ve sanatıdır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere; öncelikle, Geçmişten ders alınarak, mevcut şartlar değerlendirilerek belirlenecek amaç ve hedefler olmalı. İkinci olarak bu amaç ve hedeflere yürümek için tutulacak yol ve yollar. Hedefler belirlendikten sonra ülke içinde kimler ve hangi kurumlar neler yapacak? Ülke dışında belirlenen müzâhir…
-
ÇANAKKALE ZAFERİ, NEVRUZ ve 1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ
Çanakkale, Son yüzyıldaki direneğimiz, vahşi ve barbarlara karşı. İstikbale, yetişecek kahramanlara muştucu ve kaynak, Dünyanın kaderinde bir dönüm Çanakkale. Ve… Bize İstiklal Harbimizi ve istiklalimizi İstikbalimizi bahşetti şehid kanları… Tıpkı Bedr’in imanımızı kurtardığı gibi. Dünün ebedi ve ezeli sevgilileri bırakmadı bizi, Yarınlara Osman Gazi’nin Ulu Çınarı gibi dal budak salalım diye yeniden. Dirilelim ve doğalım tekrar beşeriyetin makûs talihine, Su serpelim ezilen ve sömürülen insanlığa diye… Terk ettiler yurtlarını da, cennet mekânlarını da, Koştular ve Mehmed’i kucakladılar, Yine yalnız komadılar. Rahman ve Rahim olan O mübarek erleri yalnız mı koyar hiç? Bazen korkuyu unutturdu Mehmed’e, bazen de İngiliz Taburları, inen bulutla bulut oldu. Mehmed, diril!.. Diril artık tıpkı Çanakkale’deki deden,…
-
MİLLİ MUKADDESAT MI? DALÁLET HATTA İHÁNET Mİ?
Ülkem hassasiyet kisveli dâhil, fitne odaklı birilerinin de yönlendirmesi ile sürekli olarak taassuba düşürülüp insanlarımız ötekileştiriliyor ve karşı karşıya getiriliyorlar. Utanmasalar, Yavuz Dedemizle, Şah Hatáyi Dedemizi yeniden savaştırırlar. Uzun Hasan ile Fatih Atamızı, Yıldırım ile Timur’u… Oysa hepsi de bizim Atalarımız değiller mi? Utanmasalar, Hz. Ali ile Hz. Osman’ı savaştırırlar… Hálen, birileri Abdulhamid Han ile O’nun Harbiye’sinden mezun, Osmanlı Generali, Cumhuriyetin kurucusu M. Kemâl Paşa’yı savaştırıyorlar. Birileri Osmanlıcı, birileri Cumhuriyetçi. Sanki Osmanlı her şeyiyle kusurlu, Cumhuriyet kusursuz. Ya da tam tersi… Bu devlet iki ayrı devlet mi? Hayır! Aynı devlet sadece rejim değişti… Tarihimizde dinsizlikle ithám edilen kişiler var. Meselâ Cengiz Han! Türklüğü tartışılır. Ne büyük ayıp. Bizimkiler tartışadursun Mirásına…
-
ADALET VE BAKANI!
Her Cuma dinlediğimiz emir: “Şüphesiz Allah, adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder; çirkin utanmazlıklardan (fahşadan), kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz. (Nahl, 16/90)” Atama ve görevlendirmeler için: “Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir. (Nisa, 4/58)” Rabbimiz CC. Kendisi için şahit tuttuğu meleklerin dahi adaletle şahitlik ettiğini beyan ediyor. Düşünebiliyor musunuz? “Allah, gerçekten kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O´ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hâkim olan O´ndan başka ilah yoktur. (Al-i İmran, 3/18)” Liyakat, ehliyet, devlet ve millete…
-
Yersiz Kamplaşmalar Düşmandır, İhanettir.
Türkiye’miz… Gökten zembille inmedi. Mâzinin en derinlerinden büyük izler taşıyarak bu günlere geldi. Necip Fazıl Merhum diyor ki; “Türk, İslâm’la Türk oldu…” N. Fazıl’ı çok seviyorum. Ama, Türk İslâm’dan önce de Türk idi. İslam’dan sonra Müslüman Türk Milleti vesílesi ile Müslüman olan halklar “Türküz” demişler. Ne güzel bir iltifat Türk Milleti için… İşin özü, Türk Milleti İslâm öncesi de hiç ırkçı olmadı. Düşünün “Aman dileyene el kalkmaz.” diyen bir törede ırkçılık olur mu? Ancak, Türk bedeni 15.000 yıldır muháriptir. Türktür. Gülümüz SAV’den sonra da mücáhiddir, sancaktardır. İ’láy-ı Kelimetullah’ın öncüsüdür. “Türk, İslâm ile Türk kaldı.” İfâdesi daha doğrudur. Gerçekten de özellikle Budizm Türk Milleti’ni uyuşturmuş, tüm muhárip vasıflarını yok etmiştir. Çin’in…
-
TÜRK DÜNYASI KADINLARI, UMAY ANA TÜRK DÜNYASI KADINLAR BİRLİĞİ ÇATISI ALTINDA BİLEŞİYOR
Umay Ana Türk Dünyası Kadınlar Birliği, Kasım2021 tarihi itibariyle Türk Dünyasının en iyibilinen isimlerinden İstanbul Üniversitesi ÖğretimÜyesi Sayın Prof. Dr. Mualla Uydu Yücel’inönderliğinde kurulmuştur. Türk Dünyasınınneredeyse her bölgesinden ve her meslekgrubundan kadın üyeleri içinde barındıran Birliğinyönetim kurulunda Doç. Dr. Shrubu Kayhan, Doç.Dr. Çağla Gül Yesevi, Doç. Dr. Reyila Kaşgarlı,Dr. Öğr. Üyesi Zebunisa Kamalova, Eğitimci veİstanbul Azerbaycan Dostluk Derneği KurucuBaşkanı Hülya Ağasoy Agamirza, Eğitimci, Yazarve Sosyolog Nazlı Aspay Cebeci Sener görevalırken; Birliğin genel sekreterliği Türkolog ŞeydaNur Şişman tarafından yürütülmektedir.Umay Ana Türk Dünyası Kadınlar Birliği, Türkdevlet ve topluluklarında yaşayan kadınlararasındaki bağı güçlendirmek, Türk Dünyası Kadın Araştırmaları Merkezi kurarak tarihboyunca çok güçlü bir varlık sergileyen Türk kadını ve ailesi üzerine araştırmalar yapmak,Türk dünyasındaki…