Afganistan’ın Çin İle Yolculuğunda Tereddütler
Çin ve ABD sermayedarları aynı kişiler. Yumuşak güç ekonomi ile şimdilik paraya ihtiyacı olan devletleri ele geçirmede, özellikle Orta Asya da kendisine yakın devletlerden tasarruf yapma yetkisi Çin için göbeğini kaşıya kaşıya, güle oynaya gerçekleştirmektedir.
1947 lerde açlıktan ölmek üzere olan Çin, hayata iyi tutundu. Materyalist bir düşünce sahibi olmanın getirdiği refleksle gücün ticaret, güçlü ekonomiden geçtiğini ve tüm dünya ülkelerine gönderdiği gençleri vasıtası ile halkının geçim kaynak kodlarını belirledi. Önceleri her yörenin marka ürünlerini ucuza maletti, sonrasında da kaliteyi yükseltme ile Avrupa’ya, ABD ye rakip olacak hale geldi. Coştukça coştu ve “bir yol bir kuşak projesi” ile ticaret açlık zirvesi tavan yaptı. Belki de dünyanın neredeyse tüm ticaret üssü limanlarını kiralamaya, serbest bölgelerde depolarını, tedarik zincir ağlarını planladı, droneler ile de nakliye yapay zeka taşıtlarını hazırladı (şu an Çin drone ile müşterisine mal tedarikine başladı bile).
1.600.000 nüfusunun yarısına il imkanı buldu, yarısı yaşam standartları düşük, fakir. Çin ekonomisi öyle göründüğü gibi iyi değil. Borç altında inlerken yeni fırsatlar için yatırım yaparak kalan nüfusu yönlendirecek, yeni ülkelere taşıyacak.
Taşırken gittikleri ülkelere neleri taşıyacakları malum..
Doğu Türkistan, Uygur halkının başına gelenler, her ülkenin başına gelebilir. Müslüman bir delikten iki defa ısırılmaz.
Afganistan’ın kalkınmasında Çin itici bir güç olacak derken felaketini de hazırlıyor olabilir. Afganistan yeni devlet, yönetim kurarken karşılarında son derece profesyonel din, inanç düşmanı bir kominist parti yönetimi ile karşı karşıya olduklarını unutmamalılar.
Çin’in baş döndürücü gelişmesi karşısında Afganistan halkının çoğu köy hayatı yaşamakta, şehirleşme azınlıkta ve yıllarcada savaş modunda kurtulamamış, halkı fakir. İki gün sonra Çin, Rusya, İran üçgeninde inim inim inleyen bir Müslüman din kardeşlerimiz için tüm Türkiye sivil toplum örgütlerinin bilhassa dini cemaatlere büyük görevler düşmüyor mu?
Bir müddet sonra Afgan yönetim erkini ele geçiren bir Çin, kendi insanı ile zulüm yapmaya, eğitime çok ihtiyacı var bu insanların diye geleneksel aile yapılarını bozmadan önce yaşlıları toplu şekilde imha ettiklerini biliyoruz.
Boş bıraktığınız alan hemen dolar, bu tabiat olayıdır.
Kitapçıkları hazırlayıp, bu kominist yapının ideal ve yol haritalarını Afgan halkına anlatılmalı. Yatırımcı kabul etsin ama tehlikeleri ve pazarlık yapmayı da bilsinler.
Türkiye hem doğu hem batı yaşam tarzının buluştuğu bir konumda. Altın köprü konumundaki Anadolu insanın her bireyi de altın gibi kıymetli. Bu şuurla sivil toplum örgütlerinin dernekleşmesi için içişleri bakanlığının dernekler masasında ki yönetmeliklere bşe kaç ilave konulması şarttır.
İşsizlik maaşı kadar ücret, dernekte çalışan aktif üyelere, yaptıkları, kişi bazlı faaliyet raporlarına göre ödenmelidir. Avrupa neden göç almak istemez, çünkü her gelen bireyi tek tek masaya yatırır, ülkesine uyum için eğitim, hastane, yeni iş bulma, çocuklarının eğitimi vb. kadar ilgilenirler, rapor hazırlarlar.
Dernekler masası güvenlik soruşturması işini de zaten yapıyor. Acilen göç bakanlığı kurulurken, ortak bağımız olan ülkelere de sivil insiyatifimizi götürmenin yollarını açalım.
Yazar: Nurten Canbasoğlu